She felt the warmth of the sun on her skin.
- Güneşin sıcaklığını teninde hissetti.
Wet clothes adhere to the skin.
- Islak giysiler tene yapışır.
She has a fair complexion.
- Onun açık bir teni vardır.
A stocky man with a swarthy complexion snatched Mary's handbag and disappeared into the crowd.
- Esmer tenli tıknaz bir adam Mary'nin el çantasını kaptı ve kalabalığa doğru ortadan kayboldu.
Don't keep me in suspense!
- Don't keep me on tenterhooks!