tenhalaşma

listen to the pronunciation of tenhalaşma
Turkish - English

Definition of tenhalaşma in Turkish English dictionary

tenha
desolate
tenha
{s} uninhabited
tenha
secluded

Sami dropped Layla off in a secluded area. - Sami, Leyla'yı tenha bir bölgede bıraktı.

Sami called Layla to a secluded cemetery. - Sami, Leyla'yı tenha bir mezarlığa çağırdı.

tenha
deserted

Tom stood alone under a big clock in the deserted train station. - Tom tenha tren istasyonunda büyük bir saatin altında tek başına durdu.

tenha
private
tenhalaşmak
become widowed
tenha
widowed
tenha
lonely, unfrequented, isolated, or solitary (place)
tenha
wild

The party was pretty wild. - Parti oldukça tenhaydı.

tenha
forsaken
tenha
unfrequented
tenha
desolate, deserted, secluded, solitary
tenha
{s} isolated
tenha
solitary
tenha
solitude
tenha
retreat
tenhalaşmak
(for a place) to become relatively empty (devoid of people)
Turkish - Turkish
Tenhalaşmak işi
TENHA
(Osmanlı Dönemi) f. Boş yer. Kimsesiz yer
TENHA
(Osmanlı Dönemi) Yalnız, tek
tenha
Yalnız, tek. İçinde alışılandan az insan bulunan, kalabalık olmayan, ıssız: "Dükkânın önü gene kalabalıkça idi, ama içi tenhaydı."- S. M. Alus
tenha
İçinde alışılandan az insan bulunan, kalabalık olmayan, ıssız
tenhalaşmak
Tenha duruma gelmek, boşalmak, ıssızlaşmak
tenhalaşmak
Yalnız kalmak
tenhalaşma
Favorites