Bu organizma, suyun donma noktasının çok altındaki sıcaklıklarda hayatta kalabilir.
- This organism can survive at temperatures well below the freezing point of water.
Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde.
- The temperature is just above freezing.
O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı.
- It was crazy of him to try swimming in that freezing water.
Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı.
- The match had to be called off because of the freezing weather.
O dondurucu suda yüzmeye çalışmak onun çılgınlığıydı.
- It was crazy of him to try swimming in that freezing water.
Dondurucu hava nedeniyle maç iptal edilmek zorunda kaldı.
- The match had to be called off because of the freezing weather.
Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde.
- The temperature is above freezing today.
Tom donarak ölüyordu.
- Tom was freezing to death.
Burada dışarısı çok soğuk.
- It's freezing out here.
Burada hava çok soğuk.
- It's freezing in here.
Böyle buz gibi soğuk bir yerde ne yapıyorsun?
- What are you doing in a freezing place like this?
O donuyordu, bu yüzden soğuktan titredi.
- He was freezing, so he shivered with cold.
Bugün sıcaklık donma noktasının üzerinde.
- The temperature is above freezing today.
Sıcaklık sadece donma noktasının üzerinde.
- The temperature is just above freezing.