ten degrees in extent of a sign of the zodiac

listen to the pronunciation of ten degrees in extent of a sign of the zodiac
English - Turkish

Definition of ten degrees in extent of a sign of the zodiac in English Turkish dictionary

face
{f} bakmak

Bu kızın güzel bir yüzü var. Kalbim ona bakmaktan erir. - This girl has a pretty face. My heart melts from looking at it.

Tom Mary'ye bakmak için geriye döndü. - Tom turned around to face Mary.

face
karşısında olmak
face
{f} dönmek
face
{f} göğüs germek
face
{f} yönelmek
face
(Ticaret) karşısında durmak
face
çehre
face
{i} (saatte) mine, kadran
face
şekil

Mary yatağına uzandı, yüzü yastığına gömülü şekilde ağladı. - Mary laid on her bed, crying with her face buried into her pillow.

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti. - His face is distorted by pain.

face
şeref
face
sıvamak
face
{f} karşı olmak
face
{i} ön yüz, cephe
face
{f} yüzünü dönmek
face
on taraf
face
{i} sima
face
sıvama
face
{f} (bir duruma) dayanmak, tahammül etmek
face
{i} biçim

Tom'un yüzü kötü bir biçimde çürük. - Tom's face is badly bruised.

Şapkamı giymeyi unuttum ve yüzüm kötü biçimde güneşten yandı. - I forgot to wear my hat and my face got badly sunburned.

face
{i} (Geometri) yüz
English - English
face
ten degrees in extent of a sign of the zodiac

    Hyphenation

    ten degrees in ex·tent of a sign of the zo·di·ac

    Turkish pronunciation

    ten dîgriz în îkstent ıv ı sayn ıv dhi zōdiäk

    Pronunciation

    /ˈten dəˈgrēz ən əkˈstent əv ə ˈsīn əv ᴛʜē ˈzōdēˌak/ /ˈtɛn dɪˈɡriːz ɪn ɪkˈstɛnt əv ə ˈsaɪn əv ðiː ˈzoʊdiːˌæk/
Favorites