Elma, açlığımı geçici olarak giderdi.
- The apple appeased my hunger temporarily.
Havaalanı uçuşlara geçici olarak kapatıldı.
- The airspace around the airport was closed temporarily.
Elma, açlığımı şimdilik yatıştırdı.
- The apple appeased my hunger temporarily.
Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler.
- They said this was just temporary.
Geçici bir köprüye ihtiyacın olacak.
- You'll need a temporary bridge.
It's only a temporary fix.
- That's only a temporary solution.
That's only a temporary solution.
- It's only a temporary fix.
... only temporarily able-bodied-- who are "users" of computers that they don't own, where those ...