Onun çözümü sadece geçici olan bir çözümdü.
- His solution was only a temporary one.
Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler.
- They said this was just temporary.
Fahrenheit, termometreyi bulan Alman bir mucittir. Aynı zamanda onun ismi bir sıcaklık birimine verilmiştir.
- Fahrenheit is a German inventor who invented the thermometer. At the same time, his name is given to a unit of temperature.
İnsana da aşırı sıcaklıklara karşı koruyucu cihazlar verilmektedir.
- Man, too, has been given protective devices against extreme temperatures.
Her altı saatte ateşimi ölçtüm.
- I took my temperature every six hours.
Benim yüksek ateşim var.
- I have a high temperature.
Düşük ısılar suyu buza çevirir.
- Low temperatures turn water into ice.
Olağandışı düşük ısılar bu yıl düşük kaliteli pirinç hasatından sorumlu tutulmaktadır.
- Unusually low temperatures account for the poor rice crop this year.
Onlar bunun sadece geçici olduğunu söylediler.
- They said this was just temporary.
Geçici olarak tamir edebilir misin?
- Can you fix it temporarily?
It's only a temporary fix.
- That's only a temporary solution.
That's only a temporary solution.
- It's only a temporary fix.
... on but temp what I thought I do then ...