Now that you are here, you can help do the cleaning.
- Şimdi buradaysan, temizlemeye yardım edebilirsin.
She helped her mother clean the house.
- Annesinin evi temizlemesine yardımcı oldu.
Cleanup will cost millions of dollars.
- Temizleme, milyonlarca dolara mal olacak.
I clean my ears using cotton swabs.
- Pamuklu çubuklar kullanarak kulaklarımı temizlerim.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
The Europeans hired an exorcist to cleanse their continent of demons.
- Avrupalılar iblislerin kıtasını temizlemek için bir cinci hoca tuttu.
Thanks for clearing that up.
- Onu temizlediğin için teşekkürler.
Thank you for clearing the backyard.
- Arka bahçeyi temizlediğin için teşekkürler.
After cleaning the dishes, I rinse them.
- Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım.
Tom said that he had been cleaning the house all day.
- Tom bütün gün boyunca evi temizlediğini söyledi.
I'll do your shopping, clean up the house, and cook your dinner for you.
- Ben, sizin için alışveriş yapacağım, evi temizleyeceğim, ve akşam yemeği pişireceğim.
I'll clean up the kitchen later.
- Mutfağı daha sonra temizleyeceğim.
Remember to flush the toilet.
- Tuvaleti temizlemeyi unutma.
Tom forgot to flush the toilet.
- Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
He cleared the road in front of his house of snow.
- O, evinin önündeki yolun karını temizledi.
He cleared his throat, and said:I love Tatoeba!.
- Boğazını temizledi ve Ben Tatoeba'yı seviyorum! dedi.
He cleansed the wound before putting on a bandage.
- O bir bandaj koymadan önce yarayı temizledi.
I just cleaned my room.
- Ben az önce odamı temizledim.
Working together, they cleaned the entire house in no time.
- Birlikte çalışarak, bütün evi çabucak temizlediler.