Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

telmi̇h

listen to the pronunciation of telmi̇h
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Edb: İbârede bahsi geçmeyen bir kıssaya, fıkraya, ata sözüne veya meşhur bir şiire, bir söze işaret etmek
(Osmanlı Dönemi) Bir şeyi açıkça söylemeyip başka bir mâna ifade için söz arasında mânalı söylemek. İmâ ile söz arasında başka bir mânayı ifade etmek
(Hukuk) Söz arasında kastedilen bir şeyi manalı olarak söyleme, imalı konuşma, açık söylememek
(Osmanlı Dönemi) (C.: Telmihât) Lâyıkiyle ve kâmilen keşfedip nazara arzetmek
telmih
Bir mısrada veya beyitte bilinen bir olayı, bir atasözünü veya bir fıkrayı hatırlatma sanatı
telmih
Anlatılmak istenen şeyi söz arasında imalı olarak belli etme, açıkça söylememe
telmih etmek
Üstü kapalı, imalı bir biçimde anlatmak