Doğruyu söylemek gerekirse, ben senin baban değilim.
- To tell the truth, I am not your father.
Doğruyu söylemek gerekirse, onu sevmiyorum.
- To tell the truth, I don't like him.
Doğrusunu söylemek gerekirse, dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim.
- To tell the truth, I would rather stay at home than go out.
Aşk nedir? Doğrusunu söylemek gerekirse, hala bilmiyorum ne olduğunu.
- What is love? To tell the truth, I still don't know what it is.