He sent me his congratulations by wire.
- Telgrafla bana tebriklerini iletti.
Wire me at once, in case there should be an accident.
- Kaza olması durumunda bana hemen telgraf çek.
Where's the telegraph office?
- Telgraf ofisi nerede?
Telegraph us when you get to Boston.
- Boston'a vardığında bize telgraf çek.
When did you receive the telegram?
- Telgrafı ne zaman aldın?
He received a telegram saying that his mother had died.
- O, annesinin öldüğünü söyleyen bir telgraf aldı.