He asked for my permission to use the telephone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
Where is the nearest telephone?
- En yakın telefon nerede?
Does she know your phone number?
- Telefon numaranı biliyor mu?
She wanted my permission to use the phone.
- Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.
I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
She won't call this evening.
- Bu akşam telefon etmez.
Paul telephoned just now.
- Paul az önce telefon etti.
I was leaving home when Tom telephoned me.
- Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.