telefonda

listen to the pronunciation of telefonda
Turkish - English
on the telephone
over the telephone
on the phone

John talked with his customer on the phone. - John müşterisi ile telefonda konuştu.

You're wanted on the phone. It's from Tom. - Telefonda aranıyorsunuz. Tom'dan.

on the line

There is a Mr. Kimura on the line for you. - Telefonda sizin için bir Bay Kimura var.

I have Tom on the line. - Tom'a telefonda sahibim.

telefon
{i} telephone

Where is the nearest telephone? - En yakın telefon nerede?

He asked for my permission to use the telephone. - Telefonu kullanabilmek için benden izin istedi.

telefonda konuşma
call
telefonda konuşmak
call
telefonda olmak
be on the telephone
telefonda olmak
to be on the telephone
telefonda söylemek
telephone
beklemek (telefonda)
hold on
telefon
blower
telefon
phone

Get both a phone and internet access in a single package! - Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!

You should turn off your cell phone. - Cep telefonunu kapatmalısın.

telefon
call

She won't call this evening. - Bu akşam telefon etmez.

I need to make a telephone call. - Benim bir telefon konuşması yapmam gerekiyor.

telefon
(Bilgisayar) name on
telefon
(Bilgisayar) telephony
telefon
dial phone
telefon
telephoned

Has Lucy telephoned yet? - Lucy henüz telefon etti mi?

It was Mike that telephoned the police. - Polise telefon eden Mike idi.

telefon
telephone call, phone call
telefon
telephone, phone
telefon
telephone, phone; call, telephone call, phone call
Turkish - Turkish

Definition of telefonda in Turkish Turkish dictionary

telefon
Konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü
telefon
Birbirinden uzakta bulunan iki kişinin konuşmasını sağlayan cihaz
telefon
Belirli bir uzaklıktaki konuşmaları ileten ve yansıtan elektrik tesisatının bütünü
telefonda
Favorites