Tom said he had an important call to make.
- Tom yapacak önemli bir telefon konuşması olduğunu söyledi.
Robert broke off in the middle of his phone call.
- Robert telefon konuşmasının ortasında kırılıp ayrıldı.
Where can one make a phone call?
- Biri nerede bir telefon konuşması yapabilir?
Tom makes about fifty phone calls a day.
- Tom bir günde yaklaşık elli telefon konuşması yapar.