telefon et

listen to the pronunciation of telefon et
Turkish - English
phoned

A stranger phoned me yesterday. - Dün bir yabancı bana telefon etti.

You should've phoned me. - Bana telefon etmeliydin.

{f} phone

Please phone me before you come. - Sen gelmeden önce lütfen bana telefon et.

Just when I was about to phone her, a letter arrived from her. - Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi.

{f} telephone

I was leaving home when Tom telephoned me. - Tom bana telefon ettiğinde evden ayrılıyordum.

She didn't telephone after all. - Beklenenin tersine telefon etmedi.

ring me up
{f} dial
telefon et
Favorites