telâfi edici

listen to the pronunciation of telâfi edici
Turkish - English
compensatory
brake compensator
indemnificatory
compensative
(Hukuk) countervailing
compensatory
compensative
telafi edici ödemeler
(Ticaret) compensatory payments
telafi edici bütçe
(Ticaret) compensative budget
telafi edici gümrük resmi
(Ticaret) countervaling duty
telafi edici gümrük resmi
(Ticaret) compensatory duty
telafi edici gümrük vergisi
(Ticaret) compensatory customs duty
telafi edici gümrük vergisi
(Ticaret) compensatory duty
telafi edici kamu harcaması
(Ticaret) pump priming
telafi edici kamu harcaması
(Ticaret) deficit spending
telafi edici kamu harcaması
(Ticaret) compensatory spending
telafi edici olmayan
noncompensatory
telafi edici talep
(Ticaret) pent-up demand
telafi edici tutar
(Hukuk) compensatory amount
telafi edici vergi
(Ticaret) countervailing charge
telafi edici vergi
(Ticaret) counter-vailing duty
telafi edici ürün
compensating product
telâfi edici tazminat
(Hukuk) compensatory indemnity
telâfi edici vergi
(Hukuk) compensatory levy
telâfi edici önlemler
(Hukuk) countervailing measures
telafi et
compensate

In order to compensate for the country's aging population, the government has decided to take steps to significantly increase birth and immigration rates. - Ülkenin yaşlanan nüfusunu telafi etmek için, hükümet doğum ve göç oranlarını önemli ölçüde artırmak için adımlar atmaya karar verdi.

To compensate for his unpleasant experiences in the hospital, Tom drank a little more than was good for him. - Hastanedeki hoş olmayan deneyimlerini telafi etmek için Tom içmesi gerekenden biraz daha fazla içti.

telafi et
atone
telafi et
atone for
telafi et
make compensations for
telafi et
recoup
telafi et
recover
ithalatta telâfi edici vergiler
(Hukuk) countervailing import duties
telafi et
compensated

The government compensated the farmers for the damage to the crops. - Hükümet çiftçilerin hasatlarının zararını telafi etti.

telâfi edici
Favorites