He repeated his name slowly.
- Yavaşça adını tekrarladı.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
Would you mind repeating the question?
- Soruyu tekrarlar mısın?
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
Tom doesn't like to repeat himself.
- Tom'un kendisi tekrarlamaktan hoşlanmaz.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
I will never do it again.
- Onu asla tekrar yapmayacağım.
She came here once again.
- O tekrar buraya geldi.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.
- Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
- Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.