You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
And I will raise it again in three days.
- Ve onu üç günde tekrar kaldıracağım.
Don't make the same mistake again.
- Aynı hatayı tekrar yapma.
Could you please say that once again in French?
- Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
His repeated delinquencies brought him to court.
- Tekrarlanan suçları onu mahkemeye getirdi.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
I say the same thing over and over.
- Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan seçildi.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
When I got out of prison, Tom helped me get back on my feet.
- Hapishaneden çıktığımda, Tom tekrar ayaklarımın üstünde durmama yardımcı oldu.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
Tom had to listen to the whole story all over again.
- Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.