Definition of tekrar tekrar in Turkish English dictionary
- time and again
- thrice
- scores of times
- again and again, time after time, time ant (time) again, times without number, repeatedly defalarca
- over and over
Tom asked the same question over and over, but never got an answer.
- Tom aynı soruyu tekrar tekrar sordu fakat asla bir cevap almadı.
I say the same thing over and over.
- Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- again and again
I tried again and again.
- Tekrar tekrar denedim.
He tried again and again, but didn't succeed.
- O tekrar tekrar denedi, ancak başarılı olamadı.
- time after time
You continue making the same mistakes time after time.
- Tekrar tekrar aynı hataları yapıyorsun.
I have visited the place time after time.
- Yeri tekrar tekrar ziyaret ettim.
- repeatedly
The word is repeatedly used with that meaning.
- Kelime tekrar tekrar o anlamda kullanılır.
Tom punched Mary repeatedly.
- Tom tekrar tekrar Mary'ye yumruk attı.
- always
- recurrently
- times without number
- once and again
- over and over again
- time and time again
- retransmit
- tekrar
- repetition
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
- tekrar
- again
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
Can I have the menu again, please?
- Menüyü tekrar alabilir miyim lütfen?
- tekrar
- once again
Could you please say that once again in French?
- Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
- tekrar tekrar yapılmış olan
- repeated
- tekrar tekrar söylemek
- say over and over again
- tekrar tekrar söylemek
- ding
- tekrar tekrar söylemek
- rub in
- tekrar tekrar söylemek
- iterate
- tekrar oranı
- incidence
- tekrar etmek
- repeat
I often have to repeat things when I talk to Tom.
- Tom'la konuşurken sık sık şeyleri tekrar etmek zorundayım.
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
- tekrar doğrulamak
- reaffirm
- tekrar üretilebilir
- reproducible
- tekrar
- repeat
No, repeated the Englishman.
- Hayır, İngiliz tekrarladı.
Lincoln repeated the words.
- Lincoln sözlerini tekrarladı.
- tekrar dolmak
- refill
- tekrar düşünmek
- think over
- tekrar edilen
- repeated
- tekrar kavuşmak
- regain
- tekrar kurma
- reset
- tekrar okumak
- reread
- tekrar sahnelemek
- re enact
- tekrar yazmak
- rewrite
Tom had to rewrite his essay.
- Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı.
- lütfen tekrar deneyiniz
- please try again
- suyun tekrar kullanımı
- (Çevre) water reuse
- tekrar
- function buttons
- tekrar
- from the first
- tekrar
- litany
- tekrar
- bis
- tekrar
- replication
- tekrar
- afresh
- tekrar
- iteration
- tekrar
- re-
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
He was re-elected mayor.
- Belediye başkanlığına tekrardan şeçildi.
- tekrar
- all
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
My parents didn't allow me to see Tom again.
- Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.
- tekrar
- back
Let me call you back later, OK?
- Seni daha sonra tekrar arayayım,tamam mı?
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
- tekrar
- action replay
- tekrar
- troll
- tekrar
- rehearsal
- tekrar
- tauto-
- tekrar
- duplication
- tekrar
- retrieve
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
- tekrar anlatmak
- go over
- tekrar aramak
- recall
- tekrar aramak
- call back
- tekrar aramak
- redial
- tekrar baskı
- (Askeri) reprint
- tekrar basım
- (Ticaret) reprint
- tekrar başlat
- (Bilgisayar) restart game
- tekrar denemek
- retry
- tekrar dolma
- replenishment
- tekrar düzenleme
- rearrangement
- tekrar düzenlemek
- redeploy
- tekrar düşünmek
- consider again
- tekrar eden
- (Ticaret) recurring
- tekrar ederek
- recurrently
- tekrar edin
- (Bilgisayar) please repeat
- tekrar edin
- (Havacılık) say again
- tekrar emilim
- (Tıp) resorption
- tekrar etkisi
- (Tıp) repeat action
- tekrar etme
- repetition
- tekrar evlenmek
- remarry
- tekrar görüşmek
- meet again
- tekrar gözden geçirmek
- double check
- tekrar gözden geçirmek
- go over
- tekrar güven vermek
- reassure
- tekrar ihraç
- (Ticaret) reexport
- tekrar intikal
- (Ticaret) reversion
- tekrar işleme
- (Tıp) reprocessing
- tekrar kapatmak
- re-cover
- tekrar kontrol
- counter check
- tekrar kurmak
- re-form
- tekrar okumak
- read back
- tekrar okumak
- re read
- tekrar olma
- recurrence
- tekrar oluşma
- re-emergence
- tekrar oluşmak
- (Tıp) reappear
- tekrar saymak
- retell
- tekrar yayınlamak
- revive
- tekrar yükle
- (Bilgisayar) reload
- tekrar ısıtma
- reheat
- tekrar ısıtmak
- reheat
- Tekrar kullanıma almak
- dust down
- tekrar almak
- rebuy
- tekrar etme
- repeat
- tekrar kızdırıcı
- (Mühendislik) reheater
- tekrar uykuya dalmak
- get back to sleep
- tekrar uyumak
- sleep again
- alkışlarla tekrar sahneye çağırma
- curtain
- alkışlarla tekrar sahneye çağırma
- curtain call
- bilinen şeyleri tekrar tekrar sunmak
- dish up old facts in a new form
- daha sonra tekrar geleceğim
- I will come back later
- dalış yaparak tekrar yükselme
- dip
- dersi tekrar alma
- (Eğitim) repeating courses
- dersi tekrar almak
- (Eğitim) repeat course
- evrimsel tekrar teorisi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) recapitulation theory
- gebe hayvanın tekrar gebe kalması
- superfetation
- gereksiz tekrar
- tautology
Listen up! The first rule of the Tautology Club is the first rule of the Tautology Club.
- Dinleyin! Gereksiz Tekrar Kulübünün ilk kuralı, Gereksiz Tekrar Kulübünün ilk kuralıdır.
- gereksiz tekrar yapan
- tautological
- gereksiz tekrar yapan
- tautologic
- gereksiz tekrar yapmak
- tautologize
- karıştırıp tekrar pişirmek
- hash
- kopan organın tekrar çıkması
- reproduction
- lütfen yarın tekrar arayın
- Please call again tomorrow
- otomatik tekrar
- auto-repeat
- papağan gibi tekrar etmek
- parrot
- paranın değerini tekrar belirleme
- revalorization
- sahneye tekrar çağırılmak
- get an encore
- sizi sonra tekrar arayacağım
- I'll call again later
- sizi tekrar gördüğüme sevindim
- I'm glad to see you again
- sizinle tekrar görüşmeyi dört gözle bekleyeceğim
- I'm looking forward to seeing you again
- tam düşecekken tekrar dengesini bulmak
- regain one's feet
- tekrar
- again, over, over again, once more
- tekrar
- (ders) review
- tekrar
- repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
- tekrar
- reiteration
- tekrar
- recap
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
- tekrar
- all over
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
We have to start all over again.
- Biz tekrar baştan başlamak zorundayız.
- tekrar
- encore
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
- tekrar
- recapitulation
- tekrar
- re
- tekrar
- recurrence
- tekrar
- over
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
- tekrar
- repetition, repeat
- tekrar
- over again
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
- tekrar
- anew
- tekrar aklına gelmek
- recur
- tekrar almak
- retake
I may have to retake Arabic Level 5.
- Arapça Seviye 5'i tekrar almak zorunda kalabilirim.
- tekrar anlatmak
- retell
- tekrar askere alma
- re enlistment
- tekrar askere almak
- re enlist
- tekrar atama
- reappointment
- tekrar ayarlamak
- readjust
- tekrar ayırma
- reappropriation
- tekrar ayırmak
- reappropriate
- tekrar açmak
- reopen
- tekrar açılmak
- reopen
- tekrar ağaçlandırmak
- reafforest
- tekrar bağlamak
- reattach
- tekrar başlamak
- (tartışma) return to the charge
- tekrar başlamak
- reopen
- tekrar başvurmak
- reapply
- tekrar bestelemek
- recompose
- tekrar boyamak
- repaint
- tekrar boyamak
- redye
- tekrar bulunmaz
- irretrievable
- tekrar bölünen
- dikastik
- tekrar bölünen
- dichastic
- tekrar bükmek
- refold
- tekrar büyüme
- regrowth
- tekrar büyümek
- grow back
- tekrar canlandırmak
- reanimate
- tekrar delme
- redrill
- tekrar devir
- (Ticaret) retransfer
- tekrar devreye sokmak
- reactivate
- tekrar değer biçmek
- reappraise
- tekrar değinmek
- revert
- tekrar dizisi
- tandem repeat
- tekrar doldurma
- replenishment
- tekrar doldurma yok
- no refills
- tekrar doldurma ücretsiz
- free refills
- tekrar doldurur musunuz
- I'd like a refill please
- tekrar dondurmak
- regelate
- tekrar donmak
- regelate
- tekrar dünyaya getirmek
- reincarnate
- tekrar düzeltme yapmak
- revise
- tekrar düzeltmek
- readjust
- tekrar düzenleme
- readjustment
- tekrar düğmesi
- (Otomotiv) repeat button
- tekrar düşünme
- rethinking
- tekrar düşünmek
- rethink
We have to rethink the approach.
- Yaklaşımı tekrar düşünmek zorundayız.
You might want to rethink that.
- Onu tekrar düşünmek isteyebilirsiniz.
- tekrar düşünmek
- reconsider
You've got to reconsider.
- Tekrar düşünmek zorundasın.
You might want to reconsider.
- Tekrar düşünmek isteyebilirsin.
- tekrar düşününce
- on second thoughts
- tekrar ede ede öğretmek
- drum
- tekrar edebilir misiniz
- Could you repeat that
- tekrar edilen şey
- repeat
- tekrar edin lütfen
- Say that again please
- tekrar elde etme
- regeneration
- tekrar ele alma
- reconsideration
- tekrar ele almak
- reconsider
- tekrar ele geçirilen şey
- recapture
- tekrar ele geçirmek
- repossess
- tekrar emilme
- resorbtion
- tekrar emilme özelliği
- resorbance
- tekrar emmek
- reabsorb
- tekrar emmek
- resorb
- tekrar etmek
- to repeat yinelemek
- tekrar etmek
- quote
- tekrar etmek
- say over
- tekrar etmek
- (ders) review
- tekrar etmek
- to repeat; to do (something) again
- tekrar etmeyen
- irreproducible
- tekrar evlenme
- remarriage
- tekrar evlenmek
- remarriage
- tekrar gemi ile nakletmek
- reship
- tekrar giriş
- re-entrant
- tekrar girmek
- re enter
- tekrar grup oluşturma
- regroupment
- tekrar grup oluşturmak
- regroup
- tekrar göndermek
- repost
- tekrar göreve almak
- recommission
- tekrar görünme
- reappearance
- tekrar görünmek
- reappear
- tekrar gözden geçirilmemiş
- unrevised
- tekrar hücum etmek
- recharge
- tekrar iddia etme
- reaffirmation
- tekrar iddia etmek
- reaffirm
- tekrar ihraç
- re export