Definition of tekrar(lama) in Turkish English dictionary
- (Mukavele) recurrence
- A return of symptoms as part of the natural progress of a disease
- it occurred before and has occurred again
- The instance of recurring; frequent occurrence
- happening again (especially at regular intervals); "the return of spring"
- Reappearance of cancer at its original site after a period of remission
- Recourse
- The reappearance of a disease after previous treatment had caused the disease to disappear
- A dependency in a DO-loop whereby a result depends upon completion of the previous iteration of the loop Such dependencies inhibit vectorization For example: A(I) = A(I-1) + B(I) In a loop on I, this process would not be vectorizable on most vector computers without marked degradation in performance This is not an axiom or law, but rather is simply a fact resulting from current machine design
- the return of cancer after its apparent disappearance
- Return or reversion to a certain state
- A computation in a loop in which the values produced in the current iteration depend on values produced in previous iterations A typical example is: DO I=1,N X(I)=X(I-1) + A(I) END DO
- If there is a recurrence of something, it happens again. Police are out in force to prevent a recurrence of the violence. an occasion when something that has happened before happens again recurrence of
- The return of cancer, at the same site as the original (primary) tumor or in another location, after it had disappeared
- The reappearance of a disease after previous treatments had caused it to disappear
- The act of recurring, or state of being recurrent; return; resort; recourse
- reappearance of a disease and its symptoms after a remission
- the reappearance of an illness and its symptoms after treatment
- tekrar
- repetition
Repetition plays a very important role in language learning.
- Tekrarlama, dil öğrenmede çok önemli bir rol oynamaktadır.
Repetition helps you remember something.
- Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.
- tekrar
- again
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
Don't make the same mistake again.
- Aynı hatayı tekrar yapma.
- tekrar
- once again
The economy is in turmoil once again.
- Ekonomi tekrar sarsıntıya girdi.
Please say that once again in French.
- Onu Fransızca bir kez daha tekrar söyle.
- tekrar oranı
- incidence
- tekrar etmek
- repeat
I often have to repeat things when I talk to Tom.
- Tom'la konuşurken sık sık şeyleri tekrar etmek zorundayım.
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
- tekrar doğrulamak
- reaffirm
- tekrar üretilebilir
- reproducible
- tekrar
- repeat
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
- tekrar dolmak
- refill
- tekrar düşünmek
- think over
- tekrar edilen
- repeated
- tekrar kavuşmak
- regain
- tekrar kurma
- reset
- tekrar okumak
- reread
- tekrar sahnelemek
- re enact
- tekrar tekrar
- time and again
- tekrar tekrar yapılmış olan
- repeated
- tekrar yazmak
- rewrite
Tom had to rewrite his essay.
- Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı.
- tekrar
- function buttons
- tekrar
- from the first
- tekrar
- litany
- tekrar
- bis
- tekrar
- replication
- tekrar
- afresh
- tekrar
- iteration
- tekrar
- re-
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
Tom can't run for re-election.
- Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.
- tekrar
- all
Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
- Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
In 1603, when King James I came into power, football was allowed again.
- 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.
- tekrar
- back
You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out.
- Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
- tekrar
- action replay
- tekrar
- troll
- tekrar
- rehearsal
- tekrar
- tauto-
- tekrar
- duplication
- tekrar
- retrieve
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
- tekrar anlatmak
- go over
- tekrar aramak
- recall
- tekrar aramak
- call back
- tekrar aramak
- redial
- tekrar baskı
- (Askeri) reprint
- tekrar basım
- (Ticaret) reprint
- tekrar başlat
- (Bilgisayar) restart game
- tekrar denemek
- retry
- tekrar dolma
- replenishment
- tekrar düzenleme
- rearrangement
- tekrar düzenlemek
- redeploy
- tekrar düşünmek
- consider again
- tekrar eden
- (Ticaret) recurring
- tekrar ederek
- recurrently
- tekrar edin
- (Bilgisayar) please repeat
- tekrar edin
- (Havacılık) say again
- tekrar emilim
- (Tıp) resorption
- tekrar etkisi
- (Tıp) repeat action
- tekrar etme
- repetition
- tekrar evlenmek
- remarry
- tekrar görüşmek
- meet again
- tekrar gözden geçirmek
- double check
- tekrar gözden geçirmek
- go over
- tekrar güven vermek
- reassure
- tekrar ihraç
- (Ticaret) reexport
- tekrar intikal
- (Ticaret) reversion
- tekrar işleme
- (Tıp) reprocessing
- tekrar kapatmak
- re-cover
- tekrar kontrol
- counter check
- tekrar kurmak
- re-form
- tekrar okumak
- read back
- tekrar okumak
- re read
- tekrar olma
- recurrence
- tekrar oluşma
- re-emergence
- tekrar oluşmak
- (Tıp) reappear
- tekrar saymak
- retell
- tekrar yayınlamak
- revive
- tekrar yükle
- (Bilgisayar) reload
- tekrar ısıtma
- reheat
- tekrar ısıtmak
- reheat
- Tekrar kullanıma almak
- dust down
- tekrar almak
- rebuy
- tekrar etme
- repeat
- tekrar kızdırıcı
- (Mühendislik) reheater
- tekrar tekrar
- thrice
- tekrar uykuya dalmak
- get back to sleep
- tekrar uyumak
- sleep again
- tekrar
- again, over, over again, once more
- tekrar
- (ders) review
- tekrar
- repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
- tekrar
- reiteration
- tekrar
- recap
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
- tekrar
- all over
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
- tekrar
- encore
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
- tekrar
- recapitulation
- tekrar
- re
- tekrar
- recurrence
- tekrar
- over
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
Do I have to do it over again?
- Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?
- tekrar
- repetition, repeat
- tekrar
- over again
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
- tekrar
- anew
- tekrar aklına gelmek
- recur
- tekrar almak
- retake
I may have to retake Arabic Level 5.
- Arapça Seviye 5'i tekrar almak zorunda kalabilirim.
- tekrar anlatmak
- retell
- tekrar askere alma
- re enlistment
- tekrar askere almak
- re enlist
- tekrar atama
- reappointment
- tekrar ayarlamak
- readjust
- tekrar ayırma
- reappropriation
- tekrar ayırmak
- reappropriate
- tekrar açmak
- reopen
- tekrar açılmak
- reopen
- tekrar ağaçlandırmak
- reafforest
- tekrar bağlamak
- reattach
- tekrar başlamak
- (tartışma) return to the charge
- tekrar başlamak
- reopen
- tekrar başvurmak
- reapply
- tekrar bestelemek
- recompose
- tekrar boyamak
- repaint
- tekrar boyamak
- redye
- tekrar bulunmaz
- irretrievable
- tekrar bölünen
- dikastik
- tekrar bölünen
- dichastic
- tekrar bükmek
- refold
- tekrar büyüme
- regrowth
- tekrar büyümek
- grow back
- tekrar canlandırmak
- reanimate
- tekrar delme
- redrill
- tekrar devir
- (Ticaret) retransfer
- tekrar devreye sokmak
- reactivate
- tekrar değer biçmek
- reappraise
- tekrar değinmek
- revert
- tekrar dizisi
- tandem repeat
- tekrar doldurma
- replenishment
- tekrar doldurma yok
- no refills
- tekrar doldurma ücretsiz
- free refills
- tekrar doldurur musunuz
- I'd like a refill please
- tekrar dondurmak
- regelate
- tekrar donmak
- regelate
- tekrar dünyaya getirmek
- reincarnate
- tekrar düzeltme yapmak
- revise
- tekrar düzeltmek
- readjust
- tekrar düzenleme
- readjustment
- tekrar düğmesi
- (Otomotiv) repeat button
- tekrar düşünme
- rethinking
- tekrar düşünmek
- rethink
We have to rethink the approach.
- Yaklaşımı tekrar düşünmek zorundayız.
You might want to rethink that.
- Onu tekrar düşünmek isteyebilirsiniz.
- tekrar düşünmek
- reconsider
You've got to reconsider.
- Tekrar düşünmek zorundasın.
You might want to reconsider.
- Tekrar düşünmek isteyebilirsin.
- tekrar düşününce
- on second thoughts
- tekrar ede ede öğretmek
- drum
- tekrar edebilir misiniz
- Could you repeat that
- tekrar edilen şey
- repeat
- tekrar edin lütfen
- Say that again please
- tekrar elde etme
- regeneration
- tekrar ele alma
- reconsideration
- tekrar ele almak
- reconsider
- tekrar ele geçirilen şey
- recapture
- tekrar ele geçirmek
- repossess
- tekrar emilme
- resorbtion
- tekrar emilme özelliği
- resorbance
- tekrar emmek
- reabsorb
- tekrar emmek
- resorb
- tekrar etmek
- to repeat yinelemek
- tekrar etmek
- quote
- tekrar etmek
- say over
- tekrar etmek
- (ders) review
- tekrar etmek
- to repeat; to do (something) again
- tekrar etmeyen
- irreproducible
- tekrar evlenme
- remarriage
- tekrar evlenmek
- remarriage
- tekrar gemi ile nakletmek
- reship
- tekrar giriş
- re-entrant
- tekrar girmek
- re enter
- tekrar grup oluşturma
- regroupment
- tekrar grup oluşturmak
- regroup
- tekrar göndermek
- repost
- tekrar göreve almak
- recommission
- tekrar görünme
- reappearance
- tekrar görünmek
- reappear
- tekrar gözden geçirilmemiş
- unrevised
- tekrar hücum etmek
- recharge
- tekrar iddia etme
- reaffirmation
- tekrar iddia etmek
- reaffirm
- tekrar ihraç
- re export
- tekrar ihraç edilen mallar
- re exports
- tekrar ihraç etmek
- re export
- tekrar ikiyle çarpma
- reduplication
- tekrar ikiyle çarpmak
- reduplicate
- tekrar imar etme
- redevelopment
- tekrar imar etmek
- redevelop
- tekrar imzalamak
- (çek) redraw
- tekrar inceleme
- reappraisal
- tekrar inşa
- reconstruction
- tekrar ithal
- reimport
- tekrar ithal edilen mallar
- reimports
- tekrar ithal etmek
- reimport
- tekrar için otomatik istek
- (Askeri) automatic request-repeat
- tekrar işe sokmak
- reseat
- tekrar işlem
- (Askeri) refile
- tekrar işlemek
- reprocess
- tekrar işlenmiş
- reprocessed
- tekrar işlevi
- (Televizyon) repeat function
- tekrar kabul etmek
- readmit
- tekrar kaplama
- resurfacing
- tekrar karma
- agitating
- tekrar karıştırmak
- reshuffle
- tekrar katlamak
- refold
- tekrar katılmak
- rejoin
- tekrar kayıt
- re registration