tekrar!

listen to the pronunciation of tekrar!
Turkish - English
repetition

Repetition helps you remember something. - Tekrarlama senin bir şey hatırlamana yardım eder.

Repetition does not transform a lie into a truth. - Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.

again

I will never do it again. - Onu asla tekrar yapmayacağım.

Don't make the same mistake again. - Aynı hatayı tekrar yapma.

once again

Could you please repeat it once again? - Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?

Could you please say that once again in French? - Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?

{i} repeat

Could you repeat that, please? - Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?

No, repeated the Englishman. - Hayır, İngiliz tekrarladı.

over

He read the article over and over again. - O makaleyi tekrar tekrar okudu.

I say the same thing over and over. - Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.

over again

Do I have to do it over again? - Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

I've told you over and over again not to do that. - Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.

recap

Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers. - Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.

function buttons
from the first
litany
bis
replication
afresh
iteration
re-

Tom can't run for re-election. - Tom tekrar seçilmek için aday olmayacak.

He also didn't pass the re-exam. - Tekrarlanan sınavı da geçmedi.

all

In 1603, when King James I came into power, football was allowed again. - 1603'te, Kral James iktidara geldiğinde, futbola tekrar izin verildi.

My parents didn't allow me to see Tom again. - Ebeveynlerim Tom'u tekrar görmem için bana izin vermedi.

back

You'll have to come back in a while: the man dealing with that business has just gone out. - Kısa bir süre içinde tekrar gelmek zorunda kalacaksın: o işle ilgilenen adam az önce dışarı çıktı.

I will write you back soon. - Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.

action replay
troll
rehearsal
tauto-
duplication
retrieve

Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again. - Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.

ana-
revision
{i} reiteration
back again
again, over, over again, once more
(ders) review
repetition; (televizyonda) action replay; again yine, gene, yeniden
all over

Tom had to listen to the whole story all over again. - Tom bütün hikayeyi tekrar baştan dinlemek zorunda kaldı.

This soundbite was repeated all over the news. - Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.

encore

The crowd cried out for an encore. - Kalabalık tekrar için bağırdı.

recapitulation
re
recurrence
repetition, repeat
anew
tauto
riff
replay

Replay the last 10 seconds. - Son 10 saniyeyi tekrar oynat.

an
rehash
reprise
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Bir daha, yine, yeniden
(Osmanlı Dönemi) (Kerr. den) Bir şeyi iki veya daha fazla yapma
(Osmanlı Dönemi) TERDAD
yine
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması
Bir daha, yine, yeniden, gene
Bir konuşma veya yazıda aynı düşünceyi, kelimeyi birçok defa söyleme
Bir daha, yine, yeniden, gene: "Kimi yaralandı geldi, tekrar gitti, kimi şehit oldu."- M. Ş. Esendal
Aynı olayın, işin, hareketin yeniden ortaya çıkışı, tekrarlanması: "Gerçi hayat kitaba sığmayacak kadar geniştir, fakat tekrarlarla doludur."- A. Haşim