Repetition is the father of learning.
- Tekrarlamak, öğrenmenin babasıdır.
Repetition does not transform a lie into a truth.
- Tekrarlama bir yalanı gerçeğe dönüştürmez.
The convention voted again.
- Kurultay tekrar oylama yaptı.
I will never do it again.
- Onu asla tekrar yapmayacağım.
Could you please say that once again in French?
- Lütfen onu Fransızca olarak bir kez daha tekrar söyler misiniz?
Could you please repeat it once again?
- Lütfen onu bir kez daha tekrarlar mısın?
If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
- Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
Could you repeat that, please?
- Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
I've told you over and over again not to do that.
- Onu yapmamanı sana tekrar tekrar söyledim.
He read the article over and over again.
- O makaleyi tekrar tekrar okudu.
She explained it over again.
- O, onu tekrar açıkladı.
Delegates voted over and over again.
- Delegeler tekrar tekrar oy kullandı.
Tom attempted to escape but was quickly recaptured by his kidnappers.
- Tom kaçmaya çalıştı ama onu kaçıranlar tarafından hızla tekrar yakalandı.
Rules only change when a sufficient number of people violate them causing the rule makers to re-examine their original purpose.
- Kurallar, yeterli sayıda insan kuralları ihlal ettiğinde değişir ve kural koyucuların orijinal amaçlarını tekrar incelemelerine neden olur.
He also didn't pass the re-exam.
- Tekrarlanan sınavı da geçmedi.
I hope to meet you all again.
- Hepinizle tekrar görüşmeyi ümit ediyorum.
You're wasting your time with all this needless repetition so spare us the long-winded explanation.
- Bütün bu gereksiz tekrarla zamanını boşa harcıyorsun bu yüzden bize uzun soluklu bir açıklama yap.
If you cut the tail off of a lizard, it will grow back.
- Bir kertenkelenin kuyruğunu kesersen, o tekrar uzar.
I will write you back soon.
- Ben kısa sürede size tekrar yazacağım.
Your attempt to retrieve your password was not successful. Please try again.
- Şifrenizi geri alma girişiminiz başarılı değildir. Lütfen tekrar deneyin.
This soundbite was repeated all over the news.
- Bu konuşmanın en önemli kısmı bütün haberlerde tekrar edildi.
I could fall in love with you all over again.
- Size tekrar aşık olabilirim.
The crowd cried out for an encore.
- Kalabalık tekrar için bağırdı.
Replay the last 10 seconds.
- Son 10 saniyeyi tekrar oynat.