Turkish - English
Definition of teknolojik in Turkish English dictionary
- technological uygulayımsal
- technological
Open source is the engine that drives technological innovation.
-Açık kaynak; teknolojik yeniliği kullanan motordur.
Japan is becoming the most advanced country technologically.
-Japonya teknolojik olarak, en gelişmiş ülke oluyor.
- technologic
Technological retrogression will be unlikely.
-Teknolojik gerileme pek mümkün olmayacak.
Some Asians seek more technological solutions.
-Bazı Asyalılar daha teknolojik çözümler aramaktadır.
- teknolojik değişme
- technological change
- teknolojik gelişme
- (Ticaret) innovation
- teknolojik ilerleme
- (Denizbilim) technological creep
- teknolojik tahmin
- (Askeri) technological forecasting
- teknolojik yenilikler
- technological innovations
- teknolojik afet
- technological disaster
- teknolojik açık
- technological gap
- teknolojik boyut
- technologic dimension
- teknolojik devrim
- technological revolution
- teknolojik gelişmeyle
- (Hukuk) through technological advance
- teknolojik gerekircilik
- technological determinism
- teknolojik hedefler
- (Askeri) technological objectives
- teknolojik işbirliği
- (Askeri) technologic cooperation
- teknolojik olarak
- technologically
- teknolojik onarım merkezi
- (Askeri) technological repair centre
- teknolojik tehlike
- technological hazard
- teknolojik yapı
- technological structure
- teknolojik özellikler
- technological specifications
- teknolojik özellikler
- technological properties
- teknolojik gelişme
- technological development
- bilimsel ve teknolojik araştırma alanında Avrupa işbirliği
- (Hukuk) European cooperation on scientific and technical research (COST)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of teknolojik in Turkish Turkish dictionary
- Teknoloji ile ilgili
teknolojik
Hyphenation
tek·no·lo·jikPronunciation
Common Collocations
teknolojik gelişmeResimler
History
Favorites