Turkish - English
Definition of teker teker in Turkish English dictionary
- (Bilgisayar) draw one
- individually
- each
- one by one
The students stood up one by one and introduced themselves.
-Öğrencilerin teker teker ayağa kalktılar ve kendilerini tanıttılar.
- severally
- singly
- individually, singly
- teker teker silahla vurmak
- pick people off
- teker teker ölmek
- die off
- dolgu teker
- (Otomotiv) solid tyre
- optik teker
- (Bilgisayar) optical disk
- teker
- disk
- teker gösterge
- (Bilgisayar) dial
- teker kayıtçı
- (Bilgisayar) disc recorder
- teker kümesi
- (Bilgisayar) disc pack
- teker yükü
- (İnşaat) wheel load
- arka teker
- rear wheel
- art teker
- back wheel
- dört teker çekişli
- fourwheel drive
- inik teker
- flat tire
- papatya teker
- (Bilgisayar) daisywheel
- patlak teker
- flat tire
Tom had to walk to school today because his bicycle had a flat tire.
-Tom bisikletinin patlak tekeri olduğundan bugün okula yürümek zorundaydı.
I offered to fix Tom's flat tire.
-Tom'un patlak tekerini tamir etmeyi önerdim.
- teker
- wheel; disk
- teker
- (Astronomi) disk
- teker
- wheel (of cheese)
- teker
- wheel
Tom can't ride a bicycle very well yet, so his bicycle has training wheels.
-Tom henüz bisiklete çok iyi binemiyor, bu yüzden onun bisikletinin eğitim tekerlekleri var.
His car has no wheels.
-Onun arabasının tekerlekleri yok.
- teker bellek
- (Bilgisayar) disk memory
- teker dilli kurbağagiller
- (Latin) diecoglossidae
- teker eğrisi
- (Matematik) trochoid
- teker hız müşiri
- (Otomotiv) wheel speed sensor
- teker hızı
- (Otomotiv) wheel stopper
- teker izleri
- tire marks
- teker meker head over heels
- (in or as if in a somersault)
- teker meker yuvarlanmak/gitmek
- 1. to roll over and over. 2. to be knocked for a loop, suffer a sudden reversal of fortune
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of teker teker in Turkish Turkish dictionary
- Birer birer, ayrı ayrı
- tane tane
- teker
- (Mitoloji) Eski Türklerde içerisinde artı işareti şeklinde dışılık ve erillik sembollerinin birleşimini barındıran daire şekli. Yurt çadırlarında ortada yanan ateşin tam tepesinde gökyüzü görülecek şekilde bulunur
- arka teker
- Araçların arka düzeninde yer alan tekerlek
- art teker
- İtici gücü sağlayarak bisikleti yürüten teker
- düzen teker
- Makinelerde, hareketin hızını düzgün tutmaya, çalışmayı düzenlemeye yarayan büyük çaplı çark, volan
- teker
- Bu biçimde olan (şey)
- teker
- İnce ve çapı oldukça büyük teker şeklinde parça
- teker
- Tekerlek
- teker
- Cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü. İnce ve çapı oldukça büyük teker şeklinde parça
- teker
- Bir gök cisminin çember biçiminde görünen yüzeyi; cismin gökyüzü üzerindeki iz düşümü
- teker
- Bir gök cisminin çember biçiminde görünen yüzeyi
- yedek teker
- Yedek lastik
- çevre teker
- Sap ve kökte, merkez bölümünün en dış kuşağı
- ön teker
- Önder, lider, başı çeken kişi
- ön teker
- Araçların ön düzeninde yer alan tekerlek
Related Terms
teker teker
Hyphenation
te·ker te·kerPronunciation
Resimler
History
Favorites