tehlikede¡

listen to the pronunciation of tehlikede¡
Turkish - English

Definition of tehlikede¡ in Turkish English dictionary

tehlikede
(Hukuk) at stake

Tom knows what's at stake. - Tom neyin tehlikede olduğunu biliyor.

I'm aware of what is at stake here. - Burada neyin tehlikede olduğunun farkındayım.

tehlikede
on the line

My career is on the line. - Benim kariyerim tehlikede.

Her career is on the line. - Onun kariyeri tehlikede.

tehlikede
in peril of
tehlikede
at risk
tehlikede
be in jeopardy
tehlikede
on thin ice
tehlikede bulunmak
be in danger
tehlikede olan
insecure
tehlikede olma
insecurity
tehlikede olmak
to be on the line
tehlikede olmak
be in danger
tehlikede
out on a limb
tehlikede
in danger, at stake
tehlikede
in peril

Unless a nation's existence is in peril, war is murder. - Bir ulusun hayatı tehlikede değilse, savaş cinayettir.

tehlikede
on the spot
tehlikede
in danger

When they are in danger, they run away. - Onlar tehlikede olduğunda, kaçarlar.

My life was in danger. - Hayatım tehlikedeydi.

tehlikede olmak
be at risk
tehlikede¡
Favorites