tehdit etmeden

listen to the pronunciation of tehdit etmeden
Turkish - English
unthreateningly
tehdit et
{f} threat

The volcanic eruption threatened the village. - Volkanik patlama köyü tehdit etti.

The labor unions had been threatening the government with a general strike. - İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

tehdit et
{f} menacing
tehdit et
{f} menace

Three men menaced him with knives. - Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti.

tehdit et
{f} blustering
tehdit et
threatened

The volcanic eruption threatened the village. - Volkanik patlama köyü tehdit etti.

Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him. - Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.

tehdit etmeden
Favorites