tehdit eden

listen to the pronunciation of tehdit eden
Turkish - English
threatening

Tom thought he was surrounded at night by threatening spirits. - Tom gece tehdit eden ruhlar tarafından çevrildiğini düşündü.

minatory
minacious
lowering
menace
tehdit et
{f} threat

Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him. - Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.

The labor unions had been threatening the government with a general strike. - İşçi sendikaları hükümeti genel grevle tehdit etmekteydi.

tehdit et
{f} menacing
tehdit et
{f} menace

Three men menaced him with knives. - Üç adam bıçaklarla onu tehdit etti.

tehdit et
{f} blustering
her an tehdit eden tehlike
Sword of Damocles
tehdit et
threatened

The volcanic eruption threatened the village. - Volkanik patlama köyü tehdit etti.

Tom asked for police protection after Mary and John threatened to kill him. - Mary ve John onu öldürmekle tehdit ettikten sonra, Tom polis koruması istedi.

Turkish - Turkish
imminent
tehdit eden
Favorites