tebrik

listen to the pronunciation of tebrik
Turkish - English
greeting

Mary spent all her free time last week answering birthday greetings. - Mary geçen hafta bütün boş zamanını doğum günü tebriklerine cevap vererek geçirdi.

He walked past without greeting me. - Beni tebrik etmeden yanımdan geçti.

gratulation
felicitation
greeting card, congratulatory card; congratulatory letter or telegram
congratulatory
congratulation

Congratulations on the victory! - Zafer için tebrik ederiz!

I heard you won. Congratulations! - Kazandığını duydum. Tebrikler!

congratulation, congratulating
congratulation kutlama
congratulations
tebrik etmek
congratulate

I never got a chance to congratulate you. - Seni tebrik etmek için bir şansım olmadı.

I telephoned my friend to congratulate him. - Onu tebrik etmek için arkadaşımı aradım.

tebrik eden
congratulatory
tebrik edilen
(Bilgisayar) greetings for
tebrik etmek
compliment on
tebrik etmek
compliment
tebrik kartları
greeting cards
tebrik çubuğu
(Bilgisayar) greetings bar
tebrik ederim
cogratulations

Sizi tebrik ederim.

tebrik ederim.
Congratulations
tebrik etme
to congratulate
tebrik ederek
congratulatorily
tebrik etmek
felicitate
tebrik etmek
to congratulate (someone); to congratulate (someone) on (doing something): Yeni vazifeni tebrik ederim. I congratulate you on your new job
tebrik etmek
to congratulate, to compliment
tebrik kartı
greeting card, congratulatory card
tebrik kartı
card

Tom almost never forgets to send his mother a Mother's Day greeting card. - Tom bir anneler günü tebrik kartını annesine göndermeyi neredeyse asla unutmaz.

tebrik kartı
greeting card
tebrik kartınız var mı
Do you have any greeting cards
tebrik niteliğinde
congratulatorily
tebrik niteliğinde olan
congratulatory
tebrikler
congratulations

I offer you my hearty congratulations. - Size içten tebriklerimi sunarım.

I heard you won. Congratulations! - Kazandığını duydum. Tebrikler!

tebrikler
congragulations
tebrikler
good job
Tebrikler
Congratulations!, Congrats!
tebrikler
congrats!

I found out that you had successfully passed the entrance exam. Congrats! - Giriş sınavını başarılı şekilde geçtiğini öğrendim. Tebrikler!

tebrikler
way to go

Hey Tom, I heard through the grapevine that you and Susie are going out. Way to go! - Hey Tom, dedikodu vasıtasıyla senin Susie ile çıktığını duydum. Tebrikler.

tebrik etme
toast
tebrikler
compliments
tebrik ederim
congrats
tebrik etmek
congratulations to
kendini tebrik etmek
hug oneself on
kendini tebrik etmek
hug oneself for
tebrik etmek
pat on the back
Turkish - Turkish
Kutlama: "Dostlar tebrike gelip el sıkıyorlardı."- H. C. Yalçın
Kutlama
TEBRİK
(Osmanlı Dönemi) Bir kimseyi eriştiği bir iyilikten dolayı "Bârekellâh" diye sevincini bildirmek. Mübarekliğini, Cenab-ı Hakk'ın onu muvaffak kıldığını söyleyerek ta'ziz etmek
tebrik etmek
Kutlamak
Tebrik etmek
(Osmanlı Dönemi) TEHNİE
tebrik
Favorites