Definition of tebri̇k in Turkish English dictionary
- tebrik
- greeting
Tom almost never forgets to send his mother a Mother's Day greeting card.
- Tom bir anneler günü tebrik kartını annesine göndermeyi neredeyse asla unutmaz.
The couple has a business of selling greeting cards.
- Çiftin tebrik kartları satan bir işletmesi var.
- tebrik etmek
- congratulate
We want to congratulate them on their good work.
- Biz iyi işleri için onları tebrik etmek istiyoruz.
I telephoned my friend to congratulate him.
- Onu tebrik etmek için arkadaşımı aradım.
- tebrik
- gratulation
- tebrik
- felicitation
- tebrik
- greeting card, congratulatory card; congratulatory letter or telegram
- tebrik
- congratulatory
- tebrik
- congratulation
Congratulations on coming first in the competition.
- Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.
Congratulations on your victory!
- Zaferinden dolayı tebrik ederim.
- tebrik
- congratulation, congratulating
- tebrik
- congratulation kutlama
- tebrik eden
- congratulatory
- tebrik edilen
- (Bilgisayar) greetings for
- tebrik etmek
- compliment on
- tebrik etmek
- compliment
- tebrik kartları
- greeting cards
- tebrik çubuğu
- (Bilgisayar) greetings bar
- tebrik ederim
- cogratulations
Sizi tebrik ederim.
- tebrik ederim.
- Congratulations
- tebrik etme
- to congratulate
- tebrik ederek
- congratulatorily
- tebrik etmek
- felicitate
- tebrik etmek
- to congratulate (someone); to congratulate (someone) on (doing something): Yeni vazifeni tebrik ederim. I congratulate you on your new job
- tebrik etmek
- to congratulate, to compliment
- tebrik kartı
- greeting card, congratulatory card
- tebrik kartı
- card
Tom almost never forgets to send his mother a Mother's Day greeting card.
- Tom bir anneler günü tebrik kartını annesine göndermeyi neredeyse asla unutmaz.
- tebrik kartı
- greeting card
- tebrik kartınız var mı
- Do you have any greeting cards
- tebrik niteliğinde
- congratulatorily
- tebrik niteliğinde olan
- congratulatory
- tebrikler
- congratulations
I heard you won. Congratulations!
- Kazandığını duydum. Tebrikler!
He sent me his congratulations by wire.
- Telgrafla bana tebriklerini iletti.
- tebrikler
- congragulations
- tebrik
- congratulations
- tebrikler
- good job
- Tebrikler
- Congratulations!, Congrats!
- tebrikler
- congrats!
I found out that you had successfully passed the entrance exam. Congrats!
- Giriş sınavını başarılı şekilde geçtiğini öğrendim. Tebrikler!
- tebrikler
- way to go
Hey Tom, I heard through the grapevine that you and Susie are going out. Way to go!
- Hey Tom, dedikodu vasıtasıyla senin Susie ile çıktığını duydum. Tebrikler.
- tebrikler
- compliments
- kendini tebrik etmek
- hug oneself on
- kendini tebrik etmek
- hug oneself for