Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
The lawyer recommended his client to take legal action.
- Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
I'll do as you advise.
- Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.