tavsiye etmek

listen to the pronunciation of tavsiye etmek
Turkish - English
recommend

I found out a very interesting site I'd like to recommend. - Tavsiye etmek istediğim çok ilginç bir site buldum.

advise
1. to recommend, advise. 2. to recommend, commend
advise to be
prescribe
suggest
Recommend, advise, suggest
to advise, to recommend, to counsel
preach
exhort
commend
(doktor) order
counsel
direct
tavsiye et
{f} recommended

My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with. - Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.

He recommended this dictionary to me. - O bana bu sözlüğü tavsiye etti.

tavsiye etme
presentation
tavsiye etme
advising
tavsiye et
{f} advising
tavsiye et
advise

I advised him to take a rest. - Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.

My brother advised me to stop smoking. - Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.

tavsiye et
{f} counsel
tavsiye et
advise to be
tavsiye et
advised

George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself. - George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.

I advised him to take a rest. - Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.

ısrarla tavsiye etmek
urge
English - English
Recommend, advise
Turkish - Turkish
Salık vermek
Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını öğütlemek