My friend recommended that I shouldn't buy an iPad yet, but to wait until I see what Apple's competitors come out with.
- Arkadaşım henüz bir iPad almamam gerektiğini fakat Apple'ın rakiplerinin ne konuşacaklarını görünceye kadar beklememi tavsiye etti.
The teacher recommended this dictionary to us.
- Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.
George was so tired that his doctor advised him to take better care of himself.
- George o kadar yorgundu ki doktoru ona kendisine daha iyi bakmasını tavsiye etti.
I'll do as you advise.
- Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.