The teacher recommended this dictionary to us.
- Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.
Tom recommended this book to me.
- Tom bana bu kitabı tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
I advised him to take a rest.
- Ben ona dinlenmesini tavsiye ettim.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.