This is a highly recommended restaurant.
- Bu, çok tavsiye edilen bir restorandır.
This is the only guidebook that was recommended to me that is really useful.
- Bu bana tavsiye edilen gerçekten faydalı olan tek rehber.
The teacher recommended this dictionary to us.
- Öğretmen bize bu sözlüğü tavsiye etti.
He recommended this dictionary to me.
- O bana bu sözlüğü tavsiye etti.
I'll do as you advise.
- Tavsiye ettiğiniz gibi yapacağım.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
My brother advised me to stop smoking.
- Erkek kardeşim bana sigara içmeyi bırakmamı tavsiye etti.
Our music teacher advised me to visit Vienna.
- Müzik öğretmenimiz bana Viyana'yı ziyaret etmemi tavsiye etti.