tavlama

listen to the pronunciation of tavlama
English - English

Definition of tavlama in English English dictionary

tavla
A version of the board game backgammon played widely in Turkey and other countries of the region
Turkish - Turkish
Tavlamak işi
tavla
(Osmanlı Dönemi) zar ve pullarla. oynanan oyun, kumar; ahır
tavla
Bu oyunun üzerinde oynandığı, iki iç yüzü bölme desenli, dik dörtgen biçimindeki tahta kutu
TAVLA
(Osmanlı Dönemi) Hayvan bağlanan ahır. San'at Ansiklopedisinde "Tavla" maddesi: "Hayvanların tavlanması yani istirahat edip çalışacak kıvama gelmesi, kuvvet ve tâkat kazanması için beslendiği yer." şeklinde tarif edilmiştir
tavla
Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun
tavla
At ahırı: "Piyade subaylarının binekleri, makineli tüfek bölümünün katırları o tavlada dururdu."- N. Cumalı
tavla
Atların bağlandığı uzun ip
tavla
At ahırı
tavla
Bölümlere ayrılmış iki yanlı tahta üzerinde on beşerden otuz pul ve iki zarla iki kişinin karşılıklı oynadığı oyun: "Öğleden sonra birkaç parti tavla oynamaktan ... hiç vazgeçmiyorduk."- Y. K. Karaosmanoğlu
tavlamak
Kandırıp elde etmek
tavlamak
İşlenilecek bir nesneye gereken ısıyı veya nemi sağlamak, tav vermek
tavlamak
Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak
tavlamak
Karşı cinsin gönlünü çelmek, kandırıp elde etmek: "Hiçbir namuslu insan kendisine gönül vermiş bir kızdan, tavladım, diye söz etmez."- O. Kemal
tavlama
Favorites