tavşanla

listen to the pronunciation of tavşanla
Turkish - English
rabbit

Wild rabbits can be seen in the forest. - Yabani tavşanlar ormanda görülebilirler.

You can see some wild rabbits in the forest. - Bazı yabani tavşanları ormanda görebilirsiniz.

The fur of a rabbit typically used to imitate another animal's fur
To hunt rabbits
Several small mammals of the family Leporidae (rabbits and hares), with long ears, long hind legs and a short, fluffy tail. Confusingly, jackrabbit is a hare
A runner in a distance race whose goal is mainly to set the pace, either to tire a specific rival so that a teammate can win or to help another break a record; a pacesetter
a small furry animal
the fur of a rabbit
{f} hunt for rabbits; talk, gab, chat; complain
Video display of a beacon's replies to interrogations from two or more nonsynchronized radars
{i} soft-furred animal with long ears and long hind legs, any of several small species from the family Leporidae; fur of a rabbit; meat of any of the different rabbits or hares eaten as food; (Sports) pacemaker in a race; (Sports) mechanical device chased by greyhounds at a racetrack; poor performer in a game or sport (Slang)
new player
hunt rabbits
to talk incessantly and in a childish manner; to babble annoyingly
any of various burrowing animals of the family Leporidae having long ears and short tails; some domesticated and raised for pets or food flesh of any of various rabbits or hares (wild or domesticated) eaten as food hunt rabbits
The target in a surveillance operation
It is remarkably prolific, and has become a pest in some parts of Australia and New Zealand
A common bet where each hole is worth a predetermined wager
The fur of a rabbit typically used to imitate another animals fur
tavşan
rabbit

Rather than live a hundred years as a rabbit, live one day as a tiger. - Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.

Rabbits like carrots. - Tavşanlar havuç sever.

tavşan
hare

He runs with the hare and hunts with the hounds. - O, tavşana kaç, tazıya tut diyor.

The hare is running in the garden. - Bahçede tavşan koşuyor.

tavşan
bun

Do you believe in the Easter Bunny? - Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?

That was an angry bunny. - O öfkeli bir tavşandı.

tavşan
(Hayvan Bilim, Zooloji) brown hare
tavşan
(Hayvan Bilim, Zooloji) european hare
tavşan
bunkum
tavşan
rabbiteye
tavşan
(Tabiat Doğa) (kemirgen, Fam: Lagomorpha) brown hare, rabbit, lapin
tavşan
bunny

I made some bunny-shaped cookies. - Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.

Do you believe in the Easter Bunny? - Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?

tavşan
cony
tavşan
ground game
tavşan
rabbit, hare, bunny
tavşan
lapin
Turkish - Turkish

Definition of tavşanla in Turkish Turkish dictionary

Tavşan
(Osmanlı Dönemi) ESEKK
Tavşan
koyon
Tavşan
(Osmanlı Dönemi) ERNEB
Tavşan
(Osmanlı Dönemi) DERMA'
Tavşan
(Osmanlı Dönemi) HARGUŞ
tavşan
Değerli ağaçlar üzerine ince oymalar işleyen sanatçı, tahta oymacısı
tavşan
Tavşangillerden, eti yenen, hızlı koşan, postundan yararlanılan bir memeli türü (Lepus europeus)
tavşan
Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup belirli bir mesafeyi diğer atletlerin önünde koşan atlet
tavşan
Atletizm yarışlarında rekor kırılabilmesi için tempoyu yüksek tutup, belirli bir mesafeyi diğer atletlerin önünde koşan atlet
tavşan
Koşularda, öne geçip geriden gelenlerin temposunu ona göre ayarladıkları atlete verilen ad
tavşan
Tavşangillerden, uzunluğu 70 cm, eti yenen, hızlı koşan, postundan yararlanılan bir memeli türü (Lepus europeus)
tavşan
Tahta oymacısı
tavşanla
Favorites