I really do, replied the little black rabbit.
- Ben gerçekten yaparım, küçük siyah tavşan cevap verdi.
A rabbit is running in the garden.
- Bahçede bir tavşan koşuyor.
He runs with the hare and hunts with the hounds.
- Tavşana kaç, tazıya tut diyen bir kişidir o.
A hare raced with a tortoise.
- Bir tavşan, bir kaplumbağa ile yarıştı.
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.
That was an angry bunny.
- O öfkeli bir tavşandı.
I made some bunny-shaped cookies.
- Tavşan şeklinde bazı kurabiyeler yaptım.
Do you believe in the Easter Bunny?
- Paskalya tavşanının varlığına inanıyor musun?