Turkish - English
Definition of tatminkâr in Turkish English dictionary
- favorable
I'm looking forward to receiving a favorable answer from you.
-Sizden tatminkar bir yanıt almayı dört gözle bekliyorum.
His new book met with a favorable reception.
-Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
- favourable [Brit.]
- satisfactory, satisfying
- gratifying
- grateful
- satisfactory
Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.
-Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.
His explanation was by no means satisfactory.
-Onun açıklaması hiç bir şekilde tatminkâr değildi.
- comfortable
- famous
- (Konuşma Dili) all right
- gratification
- satisfactory
Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.
-Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.
The rent is high, otherwise the room is satisfactory.
-Kira yüksek, onun dışında oda tatminkar.
- farout
- {s} favourable
Turkish - Turkish
Definition of tatminkâr in Turkish Turkish dictionary
- Tatmin eden, tatmin edici özellikte olan, uygun, doyurucu
- (Osmanlı Dönemi) doyurucu, yeterli