tatmin edici

listen to the pronunciation of tatmin edici
Turkish - English
satisfactory

Her explanation is by no means satisfactory. - Onun açıklaması hiçbir şekilde tatmin edici değil.

His paper was, on the whole, satisfactory. - Onun raporu bir bütün olarak tatmin ediciydi.

satisfying

The result was really satisfying. - Sonuç gerçekten tatmin ediciydi.

fulfilling
substantial
convincing
satisficer
decent
consummating
pleasurable
gratifying
masturbatory
tatmin edici olmayan
unsatisfactory

It's not ideal, but it's the least unsatisfactory solution. - Bu ideal değil, fakat en az tatmin edici olmayan çözüm.

tatmin edici olarak
satisfactorily
tatmin edici cevap
satisfactory answer
tatmin edici kontrol
satisfactory control
tatmin edici olmayan
unsatisfying
tatmin edici olmayan bir halde
unsatisfactorily
tatmin edici şekilde
satiably
tatmin et
satisfy

The company always strives to satisfy its customers. - Şirket her zaman müşterilerini tatmin etmeye çalışır.

This did not satisfy Tom, and the relationship between them cooled. - Bu Tom'u tatmin etmedi ve onlar arasındaki ilişki soğudu.

tatmin et
make satisfied
tatmin et
{f} satisfying
tatmin et
{f} fullfilling
tatmin et
{f} satisfied

The meal satisfied his hunger. - Yemek onun açlığını tatmin etti.

Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches. - Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.

tatmin et
gratifying
tatmin et
content
tatmin et
contents
tatmin et
contented
tatmin et
gratify
tatmin edici
Favorites