Turkish - English
Definition of tatbik in Turkish English dictionary
- application
- (Hukuk) enforcement
- application uygulama, kılgı
- accommodation
- (Kanun) implementation
- (Kanun) imposing
- pursuance
- adaptation
- enforce
- tatbik etme
- (Hukuk) application
- tatbik etmek
- (Hukuk) enforce, carry out
- tatbik etmek
- 1. to put (something) into effect or practice; to carry (something) out; to apply. 2. to compare (one thing) with (another)
- tatbik etmek
- to apply uygulamak
- tatbik mührü official seal
- (of a person)
- tatbik sahasına koymak
- to put into practice
- tatbik sahasına koymak
- to put (something) into effect or practice; to carry (something) out; to apply
- tatbik yükü
- applied load
- iyice tatbik etmek
- register
- tatbik etmek
- (Kanun) practice
- tatbik etmek
- (Kanun) implement
- tatbik etmek
- enforce
- tatbik etmek
- administer
- tatbik etmek
- carry out
- tatbik edilebilir
- feasible
- tatbik etmek
- apply
- düzenlenmiş engel tatbik krokisi
- (Askeri) modified combined obstacle overlay
- pilot tatbik krokisi
- (Askeri) pilot’s trace
- tatbik etmek
- designate
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tatbik in Turkish Turkish dictionary
- Uygulama, kılgı
- Uygulama, pratik
- (Osmanlı Dönemi) yerine getirme, îfâ etme
- TATBİK
- (Osmanlı Dönemi) Benzetme, uydurma
- TATBİK
- (Osmanlı Dönemi) Yakıştırmak. Yerine getirmek
- TATBİK
- (Osmanlı Dönemi) Karşılaştırmak
- TATBİK
- (Osmanlı Dönemi) Bir kaide, kanun veya emri yerine getirmek. Kıyas ve tahmin etmek
- tatbik etmek
- Uygulamak
- tatbik imzası
- Bir kimsenin, resmî makamlara sunulan ve onlar tarafından tanınan imzası
- tatbik mührü
- Bir kimsenin, resmî makamlarca tanınmış olan mührü
- MEDARI TATBİK
- (Hukuk) Uygulamaya elverişli, uygulanabilir