Turkish - English
Definition of tasni̇f in Turkish English dictionary
- tasnif
- classification bölümleme, sınıflama
- tasnif
- classification
- tasnif dışı
- Out of classification, not classified, unclassified
- tasnif etme
- sort of
- tasnif edici
- sorter
- tasnif etmek
- to classify bölümlemek, sınıflamak
- tasnif etmek
- sort
It took quite a while to sort out all our luggage.
-Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- tasnif etmek
- sort out
It took quite a while to sort out all our luggage.
-Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı.
- tasnif etmek
- classify
- tasnif etmek
- to classify
- tasnif
- grading
- tasnif
- (Askeri) ranking
- tasnif
- sizing
- tasnif
- classified
- tasnif
- sorting
- tasnif
- assortment
- Askeri Mahkemeler Talimnamesi; askeri tasnif talimnamesi; mayın karşı tedbirleri
- (Askeri) Manual for Courts-Martial; military classification manual; mine countermeasures
- harp malzemesi yeniden tasnif bildirimi
- (Askeri) notice of ammunition reclassification
- tasnif
- (Sosyoloji, Toplumbilim) regimentation
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tasni̇f in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Sınıflara ayırmak. Sınıflandırmak
- (Osmanlı Dönemi) Kitap yazmak. Kitap tertib etmek
- tasnif
- Bölümleme, sınıflama
- tasnif etmek
- Bölümlemek, sınıflamak
- tipolojik tasnif
- İnsan tiplerini sınıflandırma
- tipolojik tasnif
- Hikâye, roman ve tiyatro gibi uzun anlatıma dayalı edebî eserlerin şahıs kadrosunu tipleşme özelliğine göre tasnif etme