Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
- The trainee could hardly bear the burden of the task.
Sonuna kadar görevi taşımalısın.
- You must carry the task through to the end.
Görevde onunla işbirliği yaptım.
- I cooperated with him in the task.
O, iş için uygun değil.
- He is not up to the task.
O, çok dikkatli yazmasına rağmen, yazma ödevinde çok sayıda hataları vardı.
- Although he was writing carefully, he had many mistakes in his writing task.
... from both Democrats and Republicans. And the President has tasked Secretary Napolitano ...