tasarısı

listen to the pronunciation of tasarısı
Turkish - English
draft
A system of assigning rookie players to professional sports teams
the pulling force (tension) on couplers and draft gear during a slack stretched condition
to select and separate an animal or animals from a group
Relating to, or characterized by, a draft, or current of air
(Ticaret) A financial document that directs payment from a person, or more typically a bank, and may be authorized to provide automatic payments for a consecutive number of invoices or cycles
{i} rough outline, sketch; check, written order for payment; conscription, calling up for army service; unit; current of air; (Sports) method by which NBA teams choose once a year college or foreign players to their teams
the depth of a vessel's keel below the surface (especially when loaded)
an early version of a written work
An order for the payment of money drawn by one person or bank on another Often used in the dispersal of an operating loan to a borrower for payment of bills
The depth below the water level, usually sea level, to whichthe base (or keel) of an iceberg penetrates is called its draft
An order from one person or party to another, directing the payment of money; a bill of exchange
the act of moving a load by drawing or pulling a dose of liquid medicine; "he took a sleeping draft" a preliminary sketch of a design or picture a regulator for controlling the flow of air in a fireplace the depth of a vessel's keel below the surface (especially when loaded) preliminary version of a written work a serving of drink (usually alcoholic) drawn from a keg; "they served beer on draft" a current of air (usually coming into a room or vehicle) a document ordering the payment of money; drawn by one person or bank on another draw up an outline or sketch for something; "draft a speech
a preliminary sketch, rough outline
a dose of liquid medicine; "he took a sleeping draft"
If you are drafted, you are ordered to serve in the armed forces, usually for a limited period of time. During the Second World War, he was drafted into the US Army = conscript
degree of taper of the cavity side walls, allowing the part to be removed easily from the mold
preliminary version of a written work
Depth of water needed to float ship [also spelled draught.]
Depth of water necessary to float a ship; the depth below the water surface to which the bottom of a ship sinks when bearing a specific load
yasa tasarısı
bill

The ruling party pushed its tax bill through. - İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.

President Hayes vetoed the bill. - Başkan Hayes yasa tasarısını veto etti.

kanun tasarısı
(Kanun) draft
kanun tasarısı
draft of a law
kanun tasarısı
draft law
tasarı
(Kanun) draft law
tasarı
drawing
tasarı
(Ticaret) proforma
tasarı
intention
yasa tasarısı
(Politika, Siyaset) proposed law
yasa tasarısı
(Politika, Siyaset) draft
yasa tasarısı
(Kanun) law draft
tasarı
idea

Using muddy colors for this design is not a good idea. - Bu tasarım için bulanık renkler kullanmak iyi bir fikir değil.

tasarı
{i} design

I'm studying French and web design. - Fransızca ve web tasarımı eğitimi alıyorum.

She hopes to become a designer. - O, bir tasarımcı olmayı umuyor.

tasarı
scheme

Schemes have been discussed. - Tasarılar tartışılıyor.

anlaşma tasarısı
(Hukuk) draft treaty
kanun tasarısı
bill, draft of a law
komisyon tasarısı
(Hukuk) Commission proposal
tasarı
written proposal; bill, draft of a proposed law
tasarı
plan, scheme, project; draft law, bill
tasarı
project
tasarı
proposal
tasarı
draught
tasarı
plan

Have you got another plan? - Başka bir tasarın var mı?

tasarı
set up
tasarı
bill

The President vetoed the bill, but Congress overrode his veto. - Başkan yasa tasarısını veto etti fakat Kongre onun vetosunu geçersiz kıldı.

The ruling party pushed its tax bill through. - İktidar partisi vergi yasa tasarısını kabul ettirdi.

tasarı
plan, scheme, project
tasarı
(Hukuk) proposal, draft
tasarı
setup
tasarı
platform
yasa tasarısı sunmak
(Kanun) introduce a bill
yasa tasarısı sunmak
(Politika, Siyaset) bring in a bill
öneri tasarısı
(Hukuk) draft proposal
Turkish - Turkish

Definition of tasarısı in Turkish Turkish dictionary

Tasarı
layiha
kanun tasarısı
Hükûmetin meclise sunmak üzere hazırladığı onaylanmamış, yürürlüğe konmamış kanun, yasa tasarısı, kanun lâyihası
tasarı
Olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje: "Kafamdaki hayaller ve tasarılar epeyce açık saçık şeylerdi."- H. E. Adıvar
tasarı
Hukuki bir işlemin, o işlemi yapmakla yetkili kurul veya organ önüne getirildiği andaki durumu, üstünde görüşme ve oylama yapılabilir durumdaki metin, layiha: "Bütçe Kanunu tasarısı üzerine yazdığım bir yazı."- Y. K. Karaosmanoğlu
tasarı
Bir kimsenin yapmayı düşündüğü şey; olması veya yapılması istenen bir şeyin zihinde aldığı biçim, proje
yasa tasarısı
Hükûmet tarafından hazırlanarak yasalaşması için meclise gönderilen kanun metni, kanun tasarısı, kanun lâyihası
tasarısı
Favorites