She hopes to become a designer.
- O, bir tasarımcı olmayı umuyor.
He carved designs in ivory.
- O, fildişi tasarımlar oydu.
I think our designers lack imagination.
- Bence tasarımcılarımızın hayal gücü yetersiz.
My job is designing shoes.
- Benim işim ayakkabı tasarımıdır.
Sami is great at designing buildings.
- Sami, binaların tasarımında harikadır.
The engineers changed designs frequently.
- Mühendisler tasarımları sık sık değiştirdiler.
His designs are highly original.
- Tasarımları oldukça orijinaldir.