tari̇h

listen to the pronunciation of tari̇h
Turkish - English

Definition of tari̇h in Turkish English dictionary

tarih
history

Susan is majoring in American history. - Susan Amerikan tarihi bölümünde okuyor.

He teaches us history. - O bize tarih öğretiyor.

tarih
date

Let's fix the date for the picnic. - Piknik için tarih belirleyelim.

Date of last revision of this page: 2010-11-03 - Bu sayfanın son güncellenme tarihi: 2010.11.03

tarih
date: bugünün tarihi today's date. 5 Nisan 1994 tarihinde on 5 April 1994
tarih
(Bilgisayar) by
tarih
ugrian
tarih
(Bilgisayar) at
tarih
(Bilgisayar) on
tarih
(Bilgisayar) when

When I was at high school the subjects I liked were geography and history. - Ben lisede iken benim sevdiğim dersler coğrafya ve tarihti.

I want to teach history when I grow up. - Büyüdüğümde tarih öğretmek istiyorum.

tarih
annals
tarih
history; date
tarih
chronogram
tarih yanılgısı
anachronism
tarih tekerrürden ibarettir
History repeats itselfH
tarih -saat
(Bilgisayar) date -time
tarih alanı
(Bilgisayar) datefield
tarih alanı
(Bilgisayar) date area
tarih aralığı
(Bilgisayar) between
tarih aritmetiği
(Bilgisayar) date arithmetic
tarih atılmış
(Kanun) dated
tarih belirlemek
(Kanun) date
tarih bilgisi
(Bilgisayar) timestamp
tarih bilinci
historical consciousness
tarih biçimi d4
(Bilgisayar) date format
tarih boyunca
throughout history

War has produced famine throughout history. - Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.

tarih cetveli
(Bilgisayar) timeline
tarih damgası
(Bilgisayar) timestamp
tarih değeri
(Bilgisayar) date value
tarih konmamış
(Ticaret) not dated
tarih koyma
deadline
tarih saat
(Bilgisayar) date time
tarih saat
(Bilgisayar) datetime
tarih saat grubu
(Askeri) date time group
tarih satırı
(Bilgisayar) date line
tarih sosyolojisi
sociology of history
tarih sırası
(Bilgisayar) date order
tarih sırasıyla
chronological
tarih ve saat
(Bilgisayar) date time
tarih ve saat
(Bilgisayar) date and time
tarih vererek
dating
tarih verisi
(Bilgisayar) day data
tarih vermek
date
tarih yazarlığı
historiography
tarih yazmak
chronicle
tarih yazıcılığı
(Eğitim) historiography
tarih yazılı
(Kanun) dated
tarih şeridi
(Bilgisayar) date banner
tarih-saat
(Bilgisayar) date-time
tayin etmek (tarih/gün vb'ni)
appoint
tarih aralığı
date range
tarih bilimi
history of science
tarih olmak
Be history
tarih sahnesi
Scene of history
tarih yazmak
Make history
tarih öğretmeni
history teacher
tarih atmak
to date
tarih atmak
date
tarih atmak/koymak
to date, write the date on
tarih ayracı
(Bilgisayar) date separator
tarih ayırıcı
(Bilgisayar) date separator
tarih ayırıcısı
(Bilgisayar) date separator
tarih başlangıcı
era
tarih başlıkları
(Bilgisayar) date headings
tarih belirten satır
dateline
tarih bilgini
historian
tarih bilimci
historian
tarih birimi
(Bilgisayar) date unit
tarih buraya
(Bilgisayar) your date here
tarih bölümü
department of history
tarih bölümü
history department
tarih düşürmek
to compose a chronogram to commemorate the date of (an event)
tarih ekranı
(Bilgisayar) date display
tarih ertelemek
postpone the date
tarih etiketi
(Bilgisayar) time label
tarih felsefesi
(Felsefe) philosophy of history
tarih gezgini
(Bilgisayar) date navigator
tarih gruplama
(Bilgisayar) date grouping
tarih hatası
anachronism
tarih hatasına ait
anachronic
tarih hesabı
era
tarih kitapları
history book
tarih kokmak
smell history
tarih komedyası
(Tiyatro) historical comedy
tarih koymak
to date
tarih kürsüsü
chair of history
tarih muharriri
historiographer
tarih olmak
be a history
tarih olmuş
as dead as dodo
tarih olmuş
(deyim) as easy as falling off a log
tarih orunlaşması
(Tiyatro) historical allegory
tarih oyunu
(Tiyatro) historical play
tarih saat grubu; sayısal geçiş grubu
(Askeri) date-time group; digital trunk group (digital transmission group)
tarih simgesi
(Bilgisayar) date icon
tarih stili
(Bilgisayar) date style
tarih sırasıyla düzenleme
synchronism
tarih ve boyut
(Bilgisayar) date and size
tarih ve kritik
history and criticism
tarih ve mimari
(Eğitim) history and architecture
tarih ve numaralı
dated and numbered
tarih yayıncılığı
history publishing
tarih yazarı
historiographer
tarih yazma
historiography
tarih çizgisi
date bar
tarih öncesi
prehistory
tarih öncesi çağ
prehistoric age
tarih öncesine ait
prehistorical
tarih öncesine ait
prehistoric
tarih/saat
(Bilgisayar) date/time
tarih/saat ayarla
(Bilgisayar) adjust date/time
tarih/saat biçimi
(Bilgisayar) date/time format
tarih/saat grubu itibariyle
(Askeri) as of date/time group
askeri tarih
military history
bilinmeyen tarih
(Bilgisayar) unknown date
genel tarih
(Bilgisayar) general date
geçerli tarih
(Bilgisayar,Ticaret) effective date
hicri tarih
mohammedan era
ilk tarih
lead time
istenen tarih
(Bilgisayar) date required
modern tarih
modern history
salt tarih
(Bilgisayar) date only
saptamak (tarih/gün vb'ni)
appoint
siyasi tarih
political history
sosyal tarih
social history
uzun tarih
(Bilgisayar) long date
yerel tarih
local history
tarih
{i} chronicle
tarih
the date
tarih
date for
tarihler
Dates
Eski ahit'in iki tarih kitabı
Chronicles
birden çok tarih
(Bilgisayar) multiple dates
en son kullanıldığı tarih
(Bilgisayar) date last used
erken tarih atmak
predate
eski tarih atmak
back date
geçmiş tarih atmak
antedate
hedef tarih
target date
kronolojik yazılmış tarih
chronicle
milâdi tarih
Christian Era
mimari ve tarih
(Mimarlık) architecture and history
modern askeri tarih
modern military history
rapor tarih aralığı
(Bilgisayar) rpt date range
saat/tarih
(Bilgisayar) time/date
sanat ve tarih
art and history
tarih
epoch
yanlış tarih koymak
misdate
yazar-tarih sistemi
author-date system
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) İşe yaramaz diye bir kenara atılmış nesne
tarih
Bir olayın gününü, ayını ve yılını bildiren söz veya gün
tarih
Tarih dersi: "Ertesi gün, tarih imtihanı vardı."- Y. Z. Ortaç
tarih
Toplumları, milletleri, kuruluşları etkileyen hareketlerden doğan, olayları zaman ve yer göstererek anlatan; bu olaylar arasındaki ilişkileri, daha önceki ve sonraki olaylarla bağlantılarını, karşılıklı etkilenmeleri, her milletin kurduğu medeniyetleri, kendi iç sorunlarını inceleyen bilim: "Milletler tarihte fatihlerden fazla adillere bağlıdırlar."- F. R. Atay
tarih
Tarih kitabı
tarih
Tarih dersi
tarih
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı
tarih
Bir konuyu geçmişi ve gelişimi içinde inceleyen anlatı: "Sen bana bir ata yadigârısın, geçmişin tarihini saklayan kutsal bir tomarsın!"- R. H. Karay
tarih
Evrensel tarihin herhangi bir bölümünü ele alan anlatı
tarih öncesi çağlar
Yazının bulunmasından önceki çağlar
tarih yanılgısı
Tarihe aykırılık, çağa uymama, anakronizm
tarih öncesi
Yazının bulunmasından önceki insan topluluklarının evrimini inceleyen bilim, prehistorya
tarih öncesi
Yazının bulunmasından önceki çağlar
Tarih
(Osmanlı Dönemi) VECH
Tarih
gün
sözlü tarih
Sözlü tarih, tarihi yazılı belgelere ek olarak yaşayan bireylerin belleğe dayalı anlatıları aracılığıyla yazma ve sıradan insanları, gündelik yaşamı ve öznelliği tarihin araştırma alanına dahil etme dürtüsüyle şekillenen ve ses kaydetme teknolojilerinin gelişmesiyle de desteklenen disiplinlerarası bir çalışma alanı ve araştırma yöntemidir
HİCRÎ TARİH
(Osmanlı Dönemi) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) Mekkeden Medine'ye hicret ettiği günü başlangıç olarak alan tarih. Milâdi ve Rumi tarihler gibi oniki ay esasına dayanan hicri sene, Muharrem adı verilen ayla başlar, zilhicce ile sona erer. Oniki ayın adları şunlardır: Muharrem, safer, rebiül-evvel, rebiül-âhir, cemaziyel-evvel, cemaziyel-âhir, receb, şaban, ramazan, şevval, zilkade, zilhicce.Kamerî aylar yirmidokuzla otuz günleri arasında değiştiği için hicri tarih ile milâdi tarih arasında on günden biraz fazla far
Tarihler
(Hukuk) TEVARİH
miladi tarih
Milâdî takvimin belirttiği tarih
mücevher tarih
Divan edebiyatında, ebcet hesabına göre yalnız noktalı harfleri sayıldığında söz konusu olayın tarihini gösteren dize veya söz
English - Turkish

Definition of tari̇h in English Turkish dictionary

tarih aralığı
date range