Her hair was unkempt.
- Onun saçı taranmamıştı.
We followed the tracks left by the deer.
- Biz geyikler tarafından bırakılan izleri takip ettik.
When you surf the web, you may be tracked by websites.
- Web'de sörf yaptığında web siteleri tarafından izlenebilirsin.
This scanner can see through clothes.
- Bu tarayıcılar giysilerin içini görebilir.
I have to be honest. I was a little bit nervous the first time I had an MRI scan.
- Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.
Sami scoured the Internet to find more information about that.
- Sami o konuda daha fazla bilgi bulmak için İnternet'i taradı.
I brush my teeth; I comb my hair.
- Dişlerimi fırçalarım; Saçımı tararım.
The following day, Sophie combed and dressed her doll because her friends were coming over.
- Ertesi gün, Sophie oyuncak bebeğini taradı ve giydirdi çünkü arkadaşları geliyorlardı.
Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
- Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
The harp of Tara swells.