The number of grains of sand on a beach is calculable.
- Bir sahilde kum tanelerinin sayısı hesaplanabilir.
Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
I ate three eggs and two pieces of toast for breakfast.
- Kahvaltı için iki tane tost ve üç yumurta yedim.
I have a couple of pieces of evidence to support my opinion.
- Fikrimi destekleyecek birkaç tane kanıtım var.
How many kids do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
How many children do you have?
- Kaç tane çocuğun var?
Snowflakes are particles of snow.
- Kar taneleri kar parçacıklarıdır.
Even a blind chicken can find a grain of corn.
- Kör bir tavuk bile bir mısır tanesini bulabilir.
Would you please show me another one?
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
I don't like this room. May I have another one?
- Bu odayı sevmiyorum. Başka bir tane alabilir miyim?
My bag is too old. I must buy a new one.
- Çantam çok eski. Yeni bir tane almalıyım.
I want a car, but I have no money to buy one.
- Ben bir araba istiyorum, ama bir tane satın almak için hiç param yok.
Let me buy you another one.
- Sana bir tane daha alayım.
Please show me another one.
- Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
Foods rich in vitamin E include dark-green, leafy vegetables, beans, nuts and whole-grain cereals.
- E vitamini bakımından zengin gıdalar koyu yeşil yapraklı sebzeler, fasulye, sert kabuklu yemişler ve tam taneli hububatları içermektedir.
How many beans are in the jar?
- Kavanozda kaç tane fasulye var?