tanımlanabilir

listen to the pronunciation of tanımlanabilir
Turkish - English
definable
describable
can be defined
tanımla
describing
tanımla
{f} defined

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

These books have defined and shaped our culture. - Bu kitaplar kültürümüzü tanımlamış ve şekillendirmiştir.

tanımla
(Bilgisayar) identify on
tanımla
(Bilgisayar) identify

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to. - Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

Some people identify success with having much money. - Bazı insanlar başarıyı çok para kazanma olarak tanımlarlar.

tanımla
{f} identified

The author of the phrase prefers not to be identified. - Bu yazının yazarı tanımlanmayı tercih etmiyor.

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

tanımla
{f} declaring
tanımla
declare
tanımla
define

Can you clearly define this word? - Bu sözcüğü açıkça tanımlayabilir misiniz?

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

tanımla
{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

tanımla
{f} described

She described him as handsome. - O, onu yakışıklı olarak tanımladı.

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

tanımla
declared
tanımla
characterize
tanımlanabilir
Favorites