tanımla

listen to the pronunciation of tanımla
Turkish - English
describing
{f} defined

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

(Bilgisayar) identify on
(Bilgisayar) identify

Can you identify the man using this picture? - Bu fotoğrafı kullanan adamı tanımlayabilir misin?

Chemical symbols are used to identify chemical elements. - Kimyasal semboller kimyasal elementleri tanımlamak için kullanılır.

{f} identified

She identified him as the murderer. - Onu bir katil olarak tanımladı.

Happiness is sometimes identified with money. - Mutluluk bazen parayla tanımlanır.

{f} declaring
declare
define

From the viewpoint of tissue culture, the environment for this experiment should be more rigidly defined. - Doku kültürü bakış açısından, bu deney için çevre daha katı bir şekilde tanımlanmış olmalıdır.

The Astronomical Unit (AU) is defined as the average distance between the Earth and the Sun. It is approximately 150 million km (93 million miles). - Astronomik Birim Dünya ve Güneş arasındaki ortalama mesafe olarak tanımlanır.Bu yaklaşık 150 milyon kilometredir.

{f} defining

Curiosity is a defining trait of human beings. - Merak insanoğlunun tanımlayıcı bir özelliğidir.

{f} described

Tom described his new invention to both John and Mary. - Tom yeni icadını hem John'a hem de Mary'ye tanımladı.

The person whose name was on the passport was described with words. - Pasaportta adı olan kişi kelimelerle tanımlandı.

declared
characterize
tanımlamak
identify

Deer tracks are easy to identify. - Geyik izlerini tanımlamak kolaydır.

The Japanese tend to identify themselves with the group they belong to. - Japonlar kendilerini ait oldukları grupla tanımlamak eğilimindedir.

tanımlamak
{f} describe

Linguistics is a science that tries to describe language. - Dilbilimi dili tanımlamak için çalışan bir bilim dalıdır.

It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere. - O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.

tanımlamak
{f} define

Love is hard to define. - Aşkı tanımlamak zordur.

It is hard to define triangle. - Üçgen'i tanımlamak zor.

tahayyül et, tanımla, emret
(Askeri) visualize, describe, direct
tanımlamak
designate
tanımlamak
{f} portray
tanımlamak
{f} qualify
tanımlamak
label
tanımlamak
predefine
tanımlamak
(Arılık) identification
tanımlamak
{f} diagnose
tanımlamak
characterize
tanımlamak
answer
tanımlamak
illustrate
tanımlamak
to define, to describe tarif etmek
tanımlamak
be descriptive of
tanımlamak
to define

It is hard to define triangle. - Üçgen'i tanımlamak zor.

There is a second way to define the Gabriel-Roiter measure which may be more intuitive. - Gabriel Roiter ölçüsünü tanımlamak için daha sezgisel olabilen ikinci bir yol vardır.

tanımlamak
picture
Turkish - Turkish

Definition of tanımla in Turkish Turkish dictionary

Tanımlamak
tarif etmek
tanımlamak
Bir kavramı bütün ögeleri ile eksiksiz anlatmak, özel ve değişmez niteliklerini sayarak bir şeyi tanıtmak, tarif etmek
tanımla
Favorites