He was acquainted with everybody in town. - Kasabadaki herkesle tanışmıştı.
He was acquainted with everybody in town.
Kasabadaki herkesle tanışmıştı.
It is a great honor to become acquainted with her. - Onunla tanışmış olmak büyük bir onur.
It is a great honor to become acquainted with her.
Onunla tanışmış olmak büyük bir onur.