He is acquainted with the mayor. - O, belediye başkanı ile tanışıktır.
He is acquainted with the mayor.
O, belediye başkanı ile tanışıktır.
You should get acquainted with the history of your own country. - Kendi ülkenin tarihi ile tanışık olmalısın.
You should get acquainted with the history of your own country.
Kendi ülkenin tarihi ile tanışık olmalısın.