I don't believe you two are acquainted. - İkinizin tanışık olmasına inanmıyorum.
I don't believe you two are acquainted.
İkinizin tanışık olmasına inanmıyorum.
Sami seemed to be acquainted with his killer. - Sami katiliyle tanışık gibi görünüyordu.
Sami seemed to be acquainted with his killer.
Sami katiliyle tanışık gibi görünüyordu.