tampon

listen to the pronunciation of tampon
English - Turkish
(Tıp) tamponlamak
(adet zamanı kullanılan) tampon
tampon
tampon ile temizlemek
tıkamak
(Tıp) Gaz, pamuk v.s. ile yapılan ve bastırarak kan dindirmeğe veya ilaç tatbikine yarayan yumaklar, tıkaç, tampon (cerrahide kullanılır)
tamponla tıka
i., tıb. tampon. f. tamponlamak, tampon koymak
(Tıp) Tampon ile tıkamak
{i} tıpa
tampon koymak
tıkaç
tamponlamak
Turkish - Turkish
Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey. Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arkalarında bulunan donanım
Bir darbenin şiddetini azaltmaya yarayan, içi yumuşak maddeyle dolu şey
Bir darbenin, çatışmanın şiddetini azaltan etken
Kanı silmek veya durdurmak için kullanılan gazlı bez yumağı veya sterilize edilmiş pamuklu özel parça
Çarpışmaların etkisini azaltmak için vagonların, otomobillerin ön ve arka yerlerinde bulunan yaylı metal donanım
Bir deliği kapamaya yarayan, herhangi bir maddeden yapılmış büyük tıkaç
(Osmanlı Dönemi) SEDDAD
tampon bölge
İki devlet arasında, hudut boyunca, askerden arındırılmış toprak parçası
tampon devlet
Coğrafi konumu bakımından, güçlü ve birbirine düşman iki devlet arasında bulunan devlet
English - English
A double-headed drumstick primarily for the bass drum
A plug of cotton or other absorbent material inserted into a body cavity or wound to absorb fluid, especially one inserted in the vagina during menstruation
A double-headed drumstick primarly for the bass drum
A tampon is a tube made of cotton wool that a woman puts inside her vagina in order to absorb blood during menstruation. a tube-shaped mass of cotton or similar material that a woman puts inside her vagina during her period (=monthly flow of blood) (from an unrecorded taper )
A plug introduced into a natural or artificial cavity of the body in order to arrest hemorrhage, or for the application of medicine
To plug with a tampon
plug of cotton or other absorbent material; inserted into wound or body cavity to absorb exuded fluids (especially blood)
{i} absorbent roll of material placed in a wound or body cavity to stop a flow of blood; narrow roll of cotton or other material used to absorb menstrual flow
plug with a tampon
Colin Tampon
A Swiss person
tampons
plural of tampon
Turkish - English
buffer

During the Great Game, Afghanistan was a buffer state. - Büyük Oyun sırasında, Afganistan bir tampon devletti.

Unfortunately, we have no choices but a certain buffer zone - Maalesef, keskin bir tampon bölgeden başka çaremiz yok.

pad
car bumper
(Otomotiv) bumber
cushion
stop
bumpers
padding
(Elektrik, Elektronik,Teknik) damper
door-stop
shock absorber
blotter (an implement to which blotting paper is attached)
chem. buffer
bumper (of an automobile); buffer (on a railway car)
buffer, cushion
med. tampon, pack, plug
bumper

Tom's car is easily recognizable since there is a big dent in the front bumper. - Tom'un arabası tamponunda büyük bir göçük olduğu için kolaylıkla tanınabilir.

The traffic was very heavy. The cars were lined up bumper to bumper. - Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.

tampon, wad, plug; buffer, cushion; bumper
packing
wad
fender
tampon
buffer stop
write through
(Tıp) stype
sponge
tampon alanı
(Bilgisayar,Teknik) buffer pool
tampon bellek
(Bilgisayar,Teknik) cache memory
tampon bellek
buffer
tampon belleğe alma
buffering
tampon bölge
(Askeri) buffer area
tampon lastiği
(Askeri) bungee
tampon madde
(Tıp) buffer
tampon mesafesi
(Askeri,Çevre) buffer distance
tampon sistem
(Tıp) buffer
tampon alanı
buffer area
tampon amortisörü
(Otomotiv) bumper shock absorber
tampon amplifikatörü
buffer amplifier
tampon batarya
(Elektrik, Elektronik,Teknik) balancing battery
tampon batarya
buffer battery
tampon bağlantı braketi
bumber bracket
tampon bağlantı grubu
bumper attachment
tampon bellek
buffer memory, cache memory
tampon boynuzu
(Otomotiv,Teknik) bumper guard
tampon bölge C
(Askeri) buffer zone
tampon dayanağı
(Otomotiv) bumper support
tampon devlet
buffer state

During the Great Game, Afghanistan was a buffer state. - Büyük Oyun sırasında, Afganistan bir tampon devletti.

tampon elemanı
bumper member
tampon etkisi
buffer action
tampon fırçası
stippler
tampon gresör
lubricating pad
tampon gresör alt parçası
lubricating pad base
tampon gresör iskeleti
lubricating pad frame
tampon gresör yayı
lubricating pad spring
tampon ile korumak
buffer
tampon ile temizlemek
tampon
tampon ile tıkanmış
tamponed
tampon kazık
(İnşaat) fender pile
tampon koymak
tampon
tampon krikosu
(Otomotiv,Teknik) bumper jack
tampon mal stokları
(Ticaret) buffer stocks
tampon mastarı
plug gauge
tampon rayı
bumper rail
tampon silindiri
plunger barrel
tampon takviye kirişi
headstock strengthening plate
tampon takviye parçası
(Otomotiv) bumper support strap
tampon ucu
overrider
tampon ucu kiti
overrider kit
tampon ucu çıtası
overrider moulding
tampon uç parçası
(Otomotiv) bumper end cap
tampon yapmak
cushion
tampon yayı
(Mekanik) baffle spring
tampon yayı
damping spring
tampon yayı
(Otomotiv) bumper spring
tampon yayı
buffer spring
tampon yerleştirme
tamponage
tampon çitası
(Otomotiv) bumper moulding
tampon çözelti
buffer solution
tampon çıtası
bumper moulding
tampon önbelleği
(Bilgisayar) buffer cache
tampon şerit ekimi
(Tarım) buffer strip cropping
arka kemer/tampon
(Otomotiv) rear bumper/fascia
arka tampon
rear bumper
bombe tampon
(Otomotiv) convex buffer
durdurucu tampon plakası
(Otomotiv) bumper stop plate
hidrolik tampon
hydraulic buffer
keçe tampon
felt pad
köşeli tampon
corner bumper
lastik tampon
rubber pad
oluklu karton tampon
corrugated board pad
ön kemer/tampon
(Otomotiv) front bumper/fascia
tampon

    Hyphenation

    tam·pon

    Turkish pronunciation

    tämpän

    Pronunciation

    /ˈtampän/ /ˈtæmpɑːn/

    Etymology

    [ 'tam-"pän ] (noun.) 1848. French, literally, plug, from Middle French; more at TAMP.
Favorites