Turkish - English
Definition of tamiri in Turkish English dictionary
- Repair
- tamir
- repair
Can you repair these shoes?
-Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?
I am going to have my watch repaired by John.
-Saatimi John'a tamir ettireceğim.
- tamir
- {i} mend
I got Tom to mend my shoes.
-Tom'a ayakkabılarımı tamir ettirdim.
Why don't you mend that fuse?
-Niçin o sigortayı tamir etmiyorsun?
- tamir
- restoration
- tamir
- maintenance
- tamir
- fix
I had my watch fixed.
-Saatimi tamir ettirdim.
Can you fix it temporarily?
-Geçici olarak tamir edebilir misin?
- tamir
- out work
- tamir
- (Ticaret) troubleshooting
- tamir
- mending
Your shoes want mending.
-Ayakkabılarının tamir edilmesi gerekiyor.
Mary is mending the carpet.
-Mary halıyı tamir ediyor.
- tamir
- {i} overhaul
- beton tamiri
- concrete maintenance
- kafes tamiri repair made
- to the framework of a wooden building
- konteyner tamiri
- conrepair
- lastik tamiri
- rubber repairs
- lastik tamiri malzemesi
- puncture outfit
- tamir
- wrecking
- tamir
- refitment
- tamir
- repair " onarım; overhaul, maintenance; restoration
- tamir
- reparation
- tamir
- making amends for
- tamir
- refit
- tamir
- fixing
Ted is good at fixing watches.
-Ted saatleri tamir etmede iyidir.
I am fixing the clock.
-Saati tamir ediyorum.
- tamir
- repair, repairing, fixing, mending
- tamir
- (Hukuk) maintanence
- tamir
- renovation
- tamir
- redress
- uterus boynunun plastik tamiri
- (Tıp) tracheloplasty
Related Terms
English - English
Definition of tamiri in English English dictionary
- Tamir
- {i} male first name (Hebrew)
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of tamiri in Turkish Turkish dictionary
- TAMİR
- (Osmanlı Dönemi) Hurması olan kişi
- tamir
- Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma
- tamir
- Yapılan bir yanlışı, kusuru düzeltmeye çalışma: "Mademki bir münasebetsizlik etmişsin, bunu tamire imkân yok muydu?"- R. N. Güntekin
- tamir
- Onarma, onarım